Loading

Galapagos Adaları, Charles Darwin ve Evrim

darwin ve galapagos adaları 2d çizim

Nerede

Galapagos Adaları, Güney Amerika Kıtasında, Pasifik Okyanusunda, Ekvator'un 1.000 kilometre kadar açıklarında, 14 büyük ada, 8 küçük ada ve yaklaşık 40 minik adacıktan oluşur. Ekvator çizgisinin bitişiğinde 7 önemli Pasifik Okyanusu akıntısının kesiştiği yerde bulunur. 2016 yılında yapılan nüfus sayımlarında bölgede 26 bin 640 kişinin yaşadığı bilgisi bulunmaktadır. 

Oluşumu, Keşfi ve Coğrafi Özellikleri

Bu adalar denizin altındaki volkanik hareketlilikler sonucunda üst üste binen lav akıntılarının soğumasıyla oluşmuştur. Bölgede halen volkanik faaliyetler devam etmektedir. Bu bölgenin yerleşim yeri Santa Cruz bölgesidir. Oteller, marketler, turizm faaliyetleri çoğunlukla burada yer alır. 

Galapagos Adaları, 1535 yılında Tomas de Barlanga tarafından bulunmuştur. 1832 yılında Ekvador Cumhuriyeti'ne bağlanmıştır.

Bu adaların, Ekvator bölgesinde bulunması nedeniyle çevresini saran denizin sıcak olması beklenir. Ancak Soğuk su akıntılarının bu bölgeden geçiyor olması deniz sıcaklığını sabit tutmuyor. Bazı noktalarda suyun sıcaklık seviyesi düşüktür. Humboldt Akıntısı, bu soğuk akıntıya verilen isimdir. Bölgede özellikle Noel dönemlerinde rüzgar seviyesinin düşmesi, yön değiştirmesi basınç değişikliklerine neden olmaktadır. Bu basınç değişimleri dalgaların ısınmasına neden olur. Bu doğa olayına El Nino adı verilmiştir. El Nino yüzünden zaman zaman Tayfun gibi doğa olayları görülebilir. Ayrıca yine Noel döneminde başlayan yağış beş ay boyunca aralıksız sürebileceği gibi. Bu dönemin bitmesi ile kurak olan bir döneme girer.


Bölgede bulunan akıntıların bazıları

Charles Darwin'in Galapagos Gezisi

Charles Darwin bu adalara 1835 yılı sonlarında varmıştır. Buraya ilk geldiği sırada henüz 26 yaşındadır. Bu adayı keşfetmesi tamamen tesadüftür. O dönemlerde doğa bilimci olarak görev yapmakta olan Darwin, Amerika, Avustralya, Afrika bölgelerini ziyaret ettiği bir yolculuk yapmaktadır.

Coğrafi özelliklerini anlatırken Humboldt akıntısından bahsetmiştik. Bu akıntı sıcak olması gereken deniz sıcaklığını soğutmaktadır. Bu da Darwin için ilgi çeken ilk konulardan birisiydi. Burada bir şeyler farklıydı, farklı olan şeyler vardı.

Adanın volkanlar sonucu püsküren lavlardan oluşması, ve bazı noktalarda hala sıcaklar tabakaların olması, Darwin'i adaya bağlayan faktörlerden birisi oldu.

Bu bölgede yaşayan canlı çeşitliliği ise Darwin'i tam anlamıyla baştan çıkardı diyebiliriz. Özellikle adanın yüksek kesimleri ile alçak kesimleri arasındaki canlı farklılığı büyük oranda ilgisini çekmiştir.

Burada bir doğa uyumu olduğunu görmüş fakat bunu evrim olarak adlandırması onun yıllarını almıştır. Doğanın uyumuna yönelik ilk fikri adanın alçak bölgelerinde bitki çeşitliliği azken, adanın yüksek bölgelerinde bulutlardan kaynaklanan nemden dolayı bitki çeşitliliğinin daha fazla olması. Böylece bitkilerin doğaya uyum sağladığını fark etmiştir. Darwin, bu adanın bir çok noktasından örnekler toplamış ve bu örnek ve araştırmalar yılar sonra evrim teorisine dönüşmüştür.

Bu ada evrim için neden önemli?

Adanın her bölgesinde farklı iklim olayları görülüyor. Bu iklim çeşitliliğine göre canlı çeşitleri de şekillenmiş ve hatta bazıları bu iklimlere uyum sağlayarak normalde barındırdığı özelliklerinin yanı sıra değişimler göstermiştir.

Deniz İguanaları

Adanın en ilgi çeken canlısı Deniz İguanaları'dır. Bugüne kadar gözlemlenmiş denizde yaşayabilen tek otçul sürüngen olan Deniz İguanaları sadece Galapagos adalarında görülmüştür. İguanaların ada üzerinde yiyecek bulamamaları sonucunda denize yönelerek deniz canlıları tüketmesi onlara bu özelliği katmıştır.

Farklı adalarda bulunan iguanaları incelediğimizde ise beslenme kaygısı duymadıkları ve besinleri karada karşılayabildikleri için denize yönelmedikleri de görülmüştür. 

Darwin İspinozları (Galapagos İspinozları)

İspinoz Kuşları evrimin şekillenmesinde büyük bir rol oynuyor. İspinoz kuşları adada o kadar türe bölünmüş ki, ispinozların yedikleri yiyeceklere göre gagaları evrime uğramış. 14(bazı kaynaklarda 15 olduğu söyleniyor) türü bulunuyor. Darwin İspinozları'nın tür grubu şu an için tam olarak bilinmese de gerçek İspinozlar olan Fringillidae ile herhangi bir akrabalığa sahip değil.

Bazı Darwin İspinozları gagalarıyla fındık kırabilirken, bazı Darwin İspinozları ağaçların kovuklarına gagalarını sokup kurtçuk avlıyor. Kimi Darwin İspinozları vejetaryenken kimi Darwin İspinozları yeterli içme suyu bulamadığından bazı türlerin kanlarıyla beslenmektedir. Ayrıca bu kanla beslenen Darwin İspinozları'nın bu özelliği yakında zamanda edindiğini göstermektedir. Bu da evrimin yakın zaman örnekleri arasında yer alır.

Galapagos Kaplumbağaları

Adanın İguanalar için besin kaynakları yönünden çok zengin olmadığından bahsetmiştik. Kaplumbağalar için de durum çok farklı değil. Çok sayıda kaplumbağaya ev sahipliği yapan Galapagos Adaları, çok ilginç bir kaplumbağa türünü barındırır. Bu kaplumbağalar besinleri ağaçlardan elde edebildikleri için zaman içerisinde kaplumbağaların kabuklarının kafa kısmından geriye doğru çekilerek yukarı doğru uzadığı görülmüş. Böylelikle kaplumbağalar kafaları yukarı doğru kaldırıp besinlere erişebiliyor. Hatta bu durum kafa boylarının uzamasına da neden olmuştur. Yukarıdaki görselde normal bir kaplumbağa ile Galapagos Adalarında bulunan kaplumbağa türleri arasındaki farkı görebiliyorsunuz.

Sümsük (Booby)

Burada üç farklı türde sümsük bulunuyor. Bunlardan birincisi mavi ayaklı, ikincisi kırmızı ayaklı ve üçüncüsü ise maskeliler. Bunlar bir çeşit su kuşudur. Evet yanlış duymadınız su kuşu... Aslında bildiğimiz kuşlar, çok güzel uçabiliyorlar. Fakat beslenmek için suya dalıyorlar. Hem de gökyüzünde salınırken bir anda diklemesine suya iniş yaparak. Sularla çok haşır neşir oldukları için ayakları perdelidir.

İşte bu ilginç türün dalış anını kaydeden bir video (bu görüntü Galapagos Adalarında çekilmiştir)

Galapagos Penguenleri

Penguenlerin ekvator bölgesinde ne işi var? Bu bölgede bu kadar sıcakta yaşayan tek penguen türü Galapagos Penguenleridir. Bu penguenler Humberboldt akıntısı olan soğuk akıntıları sayesinde hayatta kalıyor. Bu penguen türleri, orada yaşayabilmelerini bu soğuk su akıntılarına borçlu. 

 

Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/Peter_and_Rosemary_Grant

Emre AKKAYA
Yönetici / 81 Yazı / 2,4M Okunma

1992 Ankara doğumlu. Yazılımcı ve amatör astronom. Araştırmayı ve bilgi paylaşmayı sever..


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST