Loading

Tarih Kayıtlarına Geçen İlk Terörist; Efesli Herostratus

Herostratus'un Artemis Tapınağını yakışını anlatan bir çizim

Tarihe ismini yazdırmak, asırlar sonra ismini insanlara hala söyletir olmak… Ölümsüzlüğün sırrını adını tarihe yazdırmakta gören genç Efesli Herostratus, reklamın kötüsü olmaz dedikleri gibi, M.Ö. 356 yılının 21 Temmuzunda, halkın büyük uğraşlarla yaptığı M.Ö. 550 yılında, 120 yıllık çabalardan sonra tamamlanan ve Diana tapınağı olarak da bilinen Artemis Tapınağını yakar. Mimarları Metagenes ve Kersifron olan Artemis Tapınağının Dünyanın 7 Harikasından biri olduğunu düşünürsek, bu Efesli genç adamın adını tarihe yazdırmak konusunda ne kadar hevesli olduğunu anlayabiliriz.

Bu suçla çıkarıldığı mahkemede Efes başyargıcı Kleon’a da meydan okumaktan geri kalmaz. Kleon’un tarihe bırakacağı tek izin kendisini yargılamış olmak olduğunu söyler. Hem hırslı hem küstah Herostratus bu mahkeme sonunda adının sonsuza dek unutulması cezasına çarptırılır.

Herostratus’un mahkemede verdiği ifadesi

Artemis Tapınağını ben, kendi başıma yaktım. Bu zaferi başkalarıyla paylaşamazdım. Ben, korkunun bütün basamaklarını tek tek çıktım. Her aşamasını iliklerime kadar yaşadım ve bitti. Birincisi, yaptığım şeyi ilk düşündüğüm an duyduğum korkuydu ama şan ve şöhret kazanacağımı bildiğim için bu korku uçup gitti. İkincisi, beni tapınağın içinde yakaladı. Duvarlara zift sürüp çırayla tutuştururken. Bir kaç vuruş, o korkuyu da alıp götürdü. En berbatı üçüncüsüydü. Tapınak yanıyor, tavan çatırdıyor, sütunlar devriliyor, mermer parça parça oluyordu. İnsanlar çığlık çığlığa saçlarını yolarak benim yaktığım ateşi görmeye geliyorlardı. Bunu da çabuk atlattım. Yanan tapınağın yanında bir tümseğe çıktım. Ve haykırdım. Heeeey, beni dinleyin. Bu tapınağını ben yaktım. Ben, Herostratus. Beni duydular, birden sus pus oldular. Ortalıkta sadece yanan tapınaktan çıkan sesler vardı. Sonra, üstüme doğru gelmeye başladılar. O suratlar. Gözlerindeki alevleri gördüm. İşte o an dördüncü korkuyu duydum. Ölüm korkusu. En cılızı da buydu. Çünkü ben ölüme inanmam.”

İronik şekilde tarih ondan yana olur ve siz bugün onunla ilgili bu yazıyı okursunuz. Tabi ki Herostratus’un hayallerini gerçek kılan ben değilim 😄  M.Ö. 63-23 yılları arasında yaşayan Yunan tarihçi Strabon bu olayı ve ismi kayda geçirir. Ayrıca Rus yazar Grigory Gorin “Forget Herostratus” isimli bir oyun yazmıştır. Oyunda Herostratus'un Artemis tapınağını meşhur olmak uğruna yakışının hikâyesini anlatır. Filiz Ofluoğlu bu oyunu “Bir Efes Masalı” ismiyle Türkçeye çevirmiştir.

Oyundan bir replik: Artemis tapınağını kim yapmıştı? Eee? Kafanızı boşuna yormayın. Mimarın adını nasıl olsa unutmuşsunuzdur. Ama Herostratus adını hep anımsayacaksınız. Şimdi anlıyor musunuz? Ün insanı nasıl bir gecede ölümsüz yaparmış?

“Herostratik Şöhret” deyimini bu Efesli genç arkadaşa borçluyuz. Bu deyim ne pahasına olursa olsun şöhret olmak isteyen kişileri tanımlamak için kullanılır.

Peki, yüce tanrıça Artemis evini neden bu gencin hırsından koruyamamıştır? Efsaneye göre 21 Temmuz Büyük İskender’in doğduğu gündür ve aynı zamanda bir ebe olan Artemis doğuma yardım etmek için gittiğinden tapınağı korumasız kalmıştır. Sonrasında olayı öğrenen İskender kendini borçlu hisseder ve tapınağın onarımını üstlenmek ister ancak gururlu Efesliler bu yardım teklifini kabul etmezler. Tarih boyunca yedi kez yıkılıp tekrar yapılan bu görkemli tapınaktan geriye bugün ayakta tek bir sütun kalmıştır.

Seval KESKİN
Redaktör / 22 Yazı / 175,5K Okunma

1985 doğumlu. Yazılım sektöründe geçirdiği kurumsal yılların ardından şu an huzurla çevirmen olarak çalışmakta. Kalıplaşmış düşünce çerçevelerinin dışına çıkabilen insanları ve bunun dışında kitaplarıyla yalnızlığı tercih eder, kedi sever, bisiklet biner, doğa aşığı bir kamp insanıdır.  


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST