İnsanlık var olduğundan beri yaşlılığa ve ölüme çare aramış. Gerek gençlik pınarı alegorileri gerekse yaşlanmayı durdurduğuna inanılan ilaçlar, büyüler ve dualar; insanlığın bu "hastalığa" bir çare bulma arayışını gözler önüne serer.
Peki "Neden Yaşlanırız?" hiç düşündünüz mü? Neden bazı insanlar hızlı yaşlanırken bazı insanlar uzun süre genç gösterirler. İşte yaşlanmaya neden olan etkenler ve yaşlanma mekanizması:
Neden Yaşlanırız?
Yaşlanmak aslında hemen her canlının genetik alt yapısında programlanmış bir görevdir. Beslenme, fazla kilolar, metabolik hız ve hastalıklar her ne kadar yaşlanma konusunda etkili olsa da DNA'mızda kodlu olan yaşam süremiz tamamen türe özgüdür. Çünkü DNA yapımızdaki belirli bölgeler direkt organizmanın yaşlanmasından sorumludur. Temelde yaşlanmanın sebebinin, her hücre bölünmesi esnasında gitgide kısalan telomerler olduğu düşünülür. Telomerler kısaldıkça hücre bölünmesi yavaşlar ve dokular kendilerini yenileyemez hale gelirler. Ayrıca dokularda biriken ve metabolizmaya olumsuz etkileri bulunan maddelerin metabolik etkinliği kısıtlaması, hastalıkların ve fiziksel etmenlerin neden olduğu kalıcı doku hasarları da yaşlanma üzerinde etkili etmenlerdendir. Beslenme alışkanlığı, spor, antioksidanlar ve çeşitli tedavi yöntemleri ile yaşlanmayı yavaşlatabilsek de yaşlanmayı önlemek ya da tamamen durdurmak henüz mümkün değildir.
Telomerler Nedir?
Telomerler basitçe kromozomların uçlarında bulunan koruyucu yapılardır. Telomerler istenmeyen Kromozom uçlarının birleşmesini engeller ve Kromozom'u nükleolitik parçalanmadan korur. Telomerler herhangi bir gen kodlamayan, özelleşmiş heterokromatin yapılarıdır. [1]
Telomerler her hücre döngüsünde ortalama 50-150 baz çifti kadar kısalırlar. Bu kısalmalar sonucunda hücrenin bölünebilme sayısı kısıtlanır. Telomerler Kromozomları koruyamayacak kadar kısaldığında ya hücre bölünemez hale gelir ya da ölümcül genetik deformasyonlara sebep olur.
Yeni çalışmalar; Telomerlerin uzunluğunun, her bölünmede ne kadar kısalacağının ve etkinliklerinin düzeyinin belirli gen grupları tarafından yönetildiğini göstermiştir. Bu durumda çevresel faktörleri göz ardı edersek insanların ne kadar yaşayacağı ya da ne kadar sürede yaşlanacakları bilgisi genler ile belirlenmiştir.
Şu ana kadar en uzun yaşayan insan 122 yıl yaşamıştır. Bilim insanları çevresel faktörler dikkate alınmadığında bu sürenin 150 yıla kadar çıkabileceğine inanıyorlar.
Yaşlanmaya Sebep Olan Faktörler
Yaşlanmaya sebep olan faktörleri kısaca madde madde derleyecek olursak: [2]
DNA onarımının azalması
Erken yaşlanma hastalığına yakalanan insanlar üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki; DNA onarım mekanizmasının bozulması da yaşlanmaya sebep oluyor. DNA onarım mekanizması bozulduğunda hücre genomu hastalıklı bir yapı alır ve bağışıklık sistemi tarafından yok edilir dolayısıyla hücre yenileme mekanizmasının verimliliği azalır. Bunun sonucu olarak dokuların yaşlanması gözlenir.
Çevresel Faktörlerin Genoma Etkisi
Mutasyon, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, metabolizmaya zarar veren kötü alışkanlıklar ve hareketsizlik gibi çevresel etkiler, kötü yönde genomu etkiler. Zamanla bu etkiler hücrenin DNA'sında kalıcı izler bırakmaya başlar. Kalıcı izler bir zaman sonra onarılamaz seviyeye gelir ve doğrudan yaşlanma etkileri görülmeye başlar.
Telomerlerin Kısalması
Telomerlerin kısalması zamanla hücrelerin yenilenmesine engel olacak seviyeye gelir ve hücre bölünmesi döngüsü sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilemez. Bu yüzden telomerlerin ortalama uzunluğu bir canlının yaklaşık yaşam süresini belirlemede bir etkendir.
Protein Artıklarının Birikmesi ya da Protein Katlanması
DNA yapısının temelde varlık amacı protein üretmektir. Yaşlanan hücrelerde DNA yapısı bozulduğu gibi hatalı protein üretimleri ve mevcut proteinlerin düzgün yenilenememesi dokularda zamanla protein artıklarının birikmesine yol açar. Bu da yaşlanma etkilerinin görülmesinde bir etkendir.
Mitokondrial Etkinliğin Azalması
Son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki Mitokondrial etkinliği azalması yaşlanma üzerinde doğrudan etkili. Hücre yaşlandıkça, hücrenin enerji üretim merkezi Mitokondriler yavaşlamaya başlar. Aynı şekilde Mitokondrileri olumsuz etkileyen faktörler de yaşlanmaya sebep olur.
Kök Hücrelerin Azalması
Kök hücreler basitçe organizmanın özelleşmeye uğramamış hücreleridir ve ihtiyaç dahilinde özelleşerek yeni hücre üretim mekanizmasına dahil olurlar. Henüz kök hücreler hakkında çok bilgimiz olmasa da yaşlanmayı engellemek adına oldukça büyük bir öneme sahip olduklarını biliyoruz.
Hücreler Arası Haberleşmenin Azalması
Bir organizmada hücreler arası haberleşme ne kadar sağlıklıysa, organizma çevresel etkilerin olumsuz sonuçlarına o kadar çabuk tepki verebilir. Araştırmalar gösteriyor ki; genç farelerin kanı ile desteklenen yaşlı fareler akranlarından daha sağlıklı oluyor ve daha uzun yaşıyorlar.
[1] tasciences.com