Loading

Kuruyan Göl Marmara

Kuruyan göllerimiz giderek çoğalıyor. Sulak alanlarımıza sahip çıkmamız gerek...

Türkiye'nin Sulak Alanları kitap kapağı olmalı / Yapıştıramadığım için başka resim uyguladım !

 

 

 

 

                            

 

 

KURUYAN GÖL /  MARMARA

 

Manisa ilimizde kuruyan göl Marmara beni çok etkiledi. Yılların ihmali değil ama düzensiz kullanımıyla bu olumsuz sonuca ulaşılması çok üzdü beni. Bu konuda yazılmış eski raporlara göz attım, gazete haberlerini eşeledim   ve uzunca bir derleme yazı yaptım önce. Okunması çok tatsız olacak bu belgelerin sıralanması okuyucuya hiç çekici gelmeyecekti; vaz geçtim. Kitaplığımdaki bir kitaptan yararlandığım bilgiler ve konuya ilişkin olarak hazırlanıp uygulamaya konulan bir projenin ayrıntılarıyla “bilgeyik”   okuyucularına yararlı olacağını sandığım aşağıdaki yazıyı hazırladım.

 

                                 

                                                   

Manisa’nın Gölmarmara İlçesi'nin güneyinde yer alan ve akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil vb. çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla meydana gelen (alüvyon) setin arkasında oluşan Marmara Gölü'nün bugünkü hali tepki çekmektedir. Manisa'nın kuş cenneti olarak bilinen, geçmişte çok sayıda balık türünün de yaşam alanı olan Marmara Gölü'nü yakından tanıyalım isterseniz:

Türkiye Çevre Vakfı’nın Kasım 1993 yayını olan TÜRKİYE’NİN SULAK ALANLARI / WETLANDS OF TURKEY başlıklı bu kitapta (sayfa:89-91) Manisa’daki Marmara Gölü şöyle tanımlanıyor:

Salihli’nin kuzeyinde, Salihli-Akhisar karayolunun doğusunda yer alan 4400 ha.’lık göl, denizden 70 m. yüksekliktedir.

Gediz Vadisi’nin kuzeyinde kalan Adala mevkiindeki depresyon çukurunun önünün bir yandan Kumçay Deresi, diğer yandan Gediz Nehri tarafından getirilen alüvyon glasyeleri ile tıkanması sonucu bugünkü Marmara Gölü ortaya çıkmıştır.

Göl Doğu-Batı doğrultusunda uzanır. Boyu 12 km., en geniş yeri 6 km.’dir. Azami derinliği 3-4 m.’dir. Adala mevkiinde Gediz Nehri’nden göle doğru bir kanal açılmıştır. Su çıkışı bu kanal üzerindeki regülatörlerle kontrol edilmektedir.

Göl suyu tatlıdır. Göl çevresi genelde 50 m. ,yer yer 150 m. genişliğinde saz kamış, kındıra (bir tür çayır otu) ve çeşitli sucul bitki örtüsü ile çevrilidir. Gölün kuzeyinden ve doğusundan giren derelerin ve açılmış olan kanalların kıyıları, yer yer tamamı sucul bitkilerle kaplıdır. Gölün çevresinde tarım alanları yer alır. Gölde; Yayın, Sazan, Kızılkanat balıklarına, Su Yılanı, Su Kaplumbağası ve Kurbağa türlerine rastlanır.

Göldeki kuş yaşamı “ Ornitolojik Özellikleri “ başlığı altında şöyle anlatılmaktadır: Ege Bölgesi’nde sukuşları göç yolu üzerinde önemli bir kışlama ve kuluçka alanıdır. Marmara Gölü sukuşları  popülasyonunda son yıllarda (1980 sonlarına doğru) belirli bir artış olmuştur.1986 kış  sayımlarında 25 000’i aşkın sukuşu belirlenmiştir.

Marmara Gölü’nde; Tepeli Kutan, Küçük Batağan, Karaboyunlu Batağan,Karabatak, Küçük Karabatak, Küçük ve Büyük Ak Balıkçıl, Külrengi Balıkçıl, Angıt, Fiye Çamurcun, Yeşilbaş, Kılördeki, Kepçel,Boz Dalağan, Tepeli Dalağan, Sakarmeke, Kızkuşu ve Küçük Kumkuşu ile Deniz Kartalıdır.

Gölün kullanım şekilleri ve insan ilişkilerinden şöyle söz açılmaktadır: Göl suları pompa ile kanal ve kanaletlere verilerek çevredeki tarım alanlarının sulanmasında kullanılmaktadır.

Balıkçılığın göldeki etkinliklerin başında yer aldığı belirtilmekte; Manisa ve İzmir illeri ile çevre illerin avcılarının gölde yarattığı av baskısının büyüklüğünden, göle verilen zararın avcılık mevsimi dışına da taştığından                          bundan 30 yıl önce bile söz açılmaktadır.     

“Türkiye’nin Sulak Alanları” kitabının hazırlandığı yıllarda, gölde kirlilik konusunda yapılan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Ancak çevredeki tarım alanlarında kullanılan kimyevi gübre ile zirai mücadele ilaçlarının yağışlarla ve sulama suyu fazlası ile göle taşındıkları sanılmaktadır. Gölün kuzeyinde yer alan Sazköy’ün evsel atıkları ve fosseptik sızıntıları ile hayvansal atıkların gölü kirlettiği belirtilmekte, Marmara Gölü’nün, 1992-93’te DSİ’nin bu gölde yaptığı çalışmalarla büyük ölçüde kurutulduğundan söz edilmektedir.

Kanımızca; Devlet Su İşleri’nin çalışmaları köylülerin tarlalarına su ulaştırmak için yapılan eylemlerdir. Amaç; gölü kurutmak değil; ama tarlalara verilen su nedeniyle göldeki suyun azalmıştır. Sanırım; yerel halk ve yöneticiler bu konuda daha sağlıklı bilgi sahibidirler.

 

 İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in gölün kuraklıktan kurtarılması için 2021 Ağustos ayında DSİ 2. Bölge Müdürlüğü'ne yaptığı başvurunun ardından bölgede incelemelerde bulunan çevreciler, göl kuruması olayını şöyle kaydetmişlerdir:

Gölün ana kaynağı Gördes Çayı suyu Gördes Barajı’nda tutulmakta, Ahmetli Deresi’nden besleme kanalı ile iletilmesi gereken su da göle verilmemektedir.

Doğa Derneği Koordinatörü Galip Ener; Kum Çayı ve Gördes Çayı'nın birleşip göle akması gerektiği noktada, suyun çevredeki iki kum ocağı tarafından motorlarla çekilerek depolandığını öne sürmüştür.

Göl Marmara Su Ürünleri Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Rafet Kerse ise sorunun 2019'da iyice belirginleştiğini belirterek, şunları söylemiştir:

"Son iki yılda su seviyesi tamamen bitti. Hiçbir işlem yapılmadı. 'Kirli diye su basılmıyor' denildi. Ahmetli Çayı'ndan Marmara Gölü'ne su basılsın. Gördes Barajı'ndan da takviye su verilmesini istiyoruz. Yetkililer artık sesimizi duysun. Göl Marmara tekrar canlansın. Vatandaşımız kendi toprağında geçimini sağlasın. Kimse mağdur olmasın. Su olmadan yaşam olmaz. Destek bekliyoruz.”

Doğa Derneği Sulak Alanlar Koordinatörü Burçin Yaraşlı ise gölün kuruduğu 2019 yılından sonra balıkçılık faaliyetlerinin tükendiğini belirterek, "Balıkçılıktan geçinen aileler buradan göç etmek zorunda kaldı" demektedir.

Ne olursa olsun Marmara Gölü’ne birgün bol su ulaşacak. Yine eski doğa düzeni aynı denge ile çalışmaya başlayacak! Diyoruz; ama bunlar birer umut parçacığı olarak mı kalacak içimizde? Yoksa gerçekleşecek de aşağıdaki “ Ağaçlandırma Projesi” de bu gölün garantisi mi olacak?

Böyle olacağını düşünerek Projeye bir göz atalım:

“Kuruyan Marmara Gölü’ne Hayat Verecek Proje” diyorlar. Bence; öncelikle kuruyan alanlara su dolacak, kuruyan yerler göl kıvamına gelecek, Ağaçlandırma Projesi de yıllarca ve düzenle uygulanacağı için bu güzel gölün doğal koruyucusu olacaktır.

KURUYAN MARMARA GÖLÜ'NE -GELECEK YILLARDA-HAYAT VERECEK PROJE BAŞLADI

Bir zamanlar göçmen kuşların uğrak noktası olan Manisa'daki Marmara Gölü'ne yeniden hayat verecek proje İzmir Orman Bölge Müdürlüğü tarafından başlatıldı. Kuruyan gölün eski günlerine döndürülmesi için başlayan projede ekosistemi yeniden tesis ederek, mevcut olan flora (bitki örtüsü) ve faunanın (tüm hayvan ve hayvancıklar, bakteriler dahil) korunup geliştirilmesi ve sürekliliğinin devam ettirilmesi amaçlanırken, oluşan su açığının da yok edilmesi hedefleniyor.

Kuruyan Gölü kurtarmak için önemli bir projeyi hayata geçiren İzmir Orman Bölge Müdürlüğü kuruyan gölün çevresini ağaçlandırarak, hem vahşi sulamanın önüne geçmeyi hedefliyor hem de tahrip olan flora ve faunayı yeniden hayata geçirmeyi amaçlıyor. Çevre köylerden mevsimlik işçilerle başlatılan proje kapsamında göl havzasının etrafına farklı ağaç türlerinin fidanları dikilmeye başlandı.



 

 

TOPLAMDA 764 HEKTAR ALANDA 900 BİNİN ÜZERİNDE FİDAN DİKİLECEK

Manisa Valiliği koordinasyonunda Doğa Koruma Milli Parklar Bölge Müdürlüğü, DSİ Bölge Müdürlüğü ve Orman Bölge Müdürlüğünün genel müdürlükleri tarafından imzalanan işbirliği protokolü kapsamında kuruyan gölün eski günlerine döndürülmesi amaçlanıyor. Göl ve havzasındaki ekosisteminin yeniden tesis edileceği projede, mevcut olan flora ve fauna yeniden kurulup, korunarak geliştirilecek ve sürekliliği devam ettirilecek. Gölde oluşan “su açığı” nın da bu faaliyetlerle yok edilmesi amaçlanıyor.

2022 Ocak ayında 65 hektarlık alanda ağaçlandırma çalışması başlarken, 20 bin servi 65 bin dişbudak olmak üzere toplam 85 bin fidan dikilecek. 2022 yılı sonbahar ve 2023 ilkbahar döneminde de 150 bin fidan daha dikilerek 165 hektar daha ek olarak ağaçlandıracak. . Toplamda göl yöresinde 764 hektar alanda yaklaşık 900 bin adet fidan dikimi hedefleniyor. Seçilen fidanlar Ege Bölgesi’nin doğal türleri olması bakımından çok isabetli, gençliklerinde hızlı büyümeleri nedeniyle de amaca uygundur. Proje tamamlandığında yörenin doğal flora ve faunası yerine gelmiş; mevcut türler korunmuş, genişletilmiş ve sürekliliği sağlanmış olacaktır. Ağaçlandırmadaki yeni dikimler sayesinde kuşların da tekrar yuvalarına dönmesinin sağlanacağı ve gölün su tutma kapasitesinin artırılacağı belirtiliyor.

 

Etiketler:
Yalçın Anıl
Standart Üye / 18 Yazı / 77,3K Okunma

1938 Samsun doğumlu Orman Y.Müh. Emekli


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST