Orjinal adı Cueva de las Manos olan Eller Mağarası; Arjantin, Riopinturas'da bulunmuştur. 13.500 yıllık bir geçmişe sahip. M.Ö 11.000 - M.Ö 7.000'li yıllarda yapılmış olabileceğini düşünülüyor. Duvarlarda eşsiz çizimler yer alır. Bu çizimlerde boyalar kullanılmış ve boyaları elde etmek için bitkiler kullanılmıştır. Bu mağara insanlık tarihine ışık tutmuştur. Bu mağarayı 1904 yılında Perito Francisco P. Moreno ve ortağı Clemente Onelli tarafından keşfedilmiştir. 100 yıldan fazla bir süredir üzerinde araştırmalar devam ediyor. Cueva de las Manos, 1999 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne eklenmiştir.
Bu mağara Pinturas Nehri'nin üst kısmında ve yerden yaklaşık 88 metre yüksektedir. Ulaşılması zor bir girişi vardır. Bu mağarada ateş yakmak ve etleri pişirmek için kullanılan ocak ve çok sayıda hayvan kemiğine rastlanmıştır. O dönemde insanlar yerleşik hayata henüz geçmemiş, tarım kültürünü edinmemişti. Bu nedenle sürekli olarak avlanarak yaşıyorlardı.
Mağaranın adından da anlaşılacağı üzere en ünlü çizimleri "eller"dir. Aşağıda görmüş olduğunuz eller; yapılan karbon testleriyle 9 bin 300 yıl kadar eskiye dayanıyor. El izleri çok farklı teknikler kullanılarak yapılmış. En belirgin teknik; ressamların elini duvara koyduktan sonra ellerinde tuttuğu boruların içerisindeki boyayı nefes aracılığıyla üfleyerek püskürttükleri tekniktir. Bunun sonucunda da ortaya el izleri çıkmıştır. Bu el izlerinin ne anlam taşıdığı henüz bilinmiyor. El izleri birden fazla cinsiyette her yaş grubunu içeriyor. Ayrıca el izlerinin çoğu sol ele ait. Sağ elini kullanan insanların sol ellerini koyarak sağ elleriyle boya üfledikleri boruyu tuttukları düşünülüyor. Resimlere bakılarak çok az sayı da insanın (az da olsa) solak olduğunu görebiliyoruz.
Bu mağarada el izlerinin yanı sıra avlanmaya dair de bir çok resim bulunmaktadır.
Avladıkları hayvanlara dair bir çok çizim yer alır. Mağaranın dinlenmek ve bir takım dini ritüelleri yerine getirmek için kullanıldığı düşünülüyor. O tarihlerde avlanmanın ne kadar aktif bir şekilde seyrettiği bir tarafa insanların sanatsal izler bırakması ve resim çizmesi döneme ait önemli bulgular edinmemize yardımcı oldu. Eğer yazı icat edilmiş olsaydı insanlar bizlere amaçlarını ve ne yapmak istediklerini bizlere kusursuz bir şekilde aktarabilirlerdi. Ancak o dönemden günümüzle iletişim kurulabilecek pek bir araç var gibi durmuyor. Hele ki bırakacağın mesajı 13 bin yıl sonra birilerinin okuyacağını düşünmek bile çok zor.