Ülkenin ismi Cezayir olarak bilinse de yerel halk Algeria demeyi tercih ediyor. Ülke başkentinin ismi Cezayir / Alger’dir ve her yönden en büyük şehridir. Şehirler büyüklüğüne göre Oran ve Constantine olarak devam etmektedir. Alger, beyaz şehir olarak bilinse de yakından bakıldığı zaman binaların bakımsızlıktan siyaha dönmüş olduklarını görürsünüz.
Ülkenin resmi dili Arapça’dır ama neredeyse herkes Fransızca bilir ve aktif olarak konuşur. Şunu belirtmekte fayda var diye düşünüyorum; sadece Fransızcanıza güvenirseniz hata yaparsınız çünkü yerel halk günlük konuşmalarında iki dili karıştırarak konuşuyor, yani Fransızcanızın yanına biraz da Arapça katmanız gerekebilir.🙂
Trafik
Özellikle başkentte ciddi bir trafik sıkıntısı var, yolları dar ve trafik ışığı görmeniz neredeyse imkansızdır. Yayalara çok saygılıdırlar, karşıya geçmek için kaldırımdan indiğinizde araçlar durur ve size yol verir, bir de yanınızda eşiniz veya çocuğunuz varsa her şey size serbesttir demek yanlış olmaz J Eğer araç kullanacaksanız mutlaka ve mutlaka emniyet kemerinizi takmalısınız. Çoğu trafik kuralına uymasanız da olur ancak polislerin özellikle dikkat ettiği nokta kemerdir. İkinci en önemli diyebileceğim konu ise sakın Türkiye’de yaptığınız gibi emniyet şeridini kullanmayın. Böyle bir durumda farklı yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz. Bunların dışında yollarda belli noktalarda Cezayirlilerin BARAJ diye isimlendirdiği Polis kontrol noktaları vardır. Hızınızı 10 km’ye düşürmeniz ve aracın farları açık ise kapatmanız gerekmektedir, yoksa sağ çekip beklemek zorunda kalabilirsiniz. Cezayir’de en ufak trafik hatasında polisler sürücülerin ehliyetlerine minimum 3 ay el koyar. Diyelim ki bir hata yaptınız ve polis sizi durdurdu, Cezayir yasalarına göre polisin yabancı bir kişinin ehliyetini alma hakkı yoktur. Mutlaka itiraz edin, polis tersini iddia edebilir, ufak bir hediye ile işi bitirebilirsiniz. 🙂
Turizm ve Konaklama
Akdeniz’e yaklaşık 1200 km kıyısı olan ülke doğa ve tarihsel anlamda el değmemiş bir zarafet barındırmaktadır. Sahilleri Türkiye’yi aratmayacak kadar temiz ve güzeldir fakat turistik açıdan ülkeye hiç de yakışmayan bir konumdadır. Kalacak temiz bir otel bulmak neredeyse imkansızdır. Eğer kısa süreliğine gidecekseniz kalınabilecek otelleri; Mercure, Ibis, Hilton veya Sheraton olarak sıralayabilirim.
Bunlara ek olarak, eğer ev kiralamanız gerekirse, yıllık peşin ödeme yaparak tutmanız gerekmektedir. Diyelim ki evi tuttunuz ve herhangi bir sebepten dolayı çıkmanız gerekti şunu unutmayın; paranızı çok büyük bir olasılıkla geri alamazsınız. İkinci önemli husus ise mutlaka tuttuğunuz evi noterden kontrat yaparak ve kira ücretini tam göstererek tutun. Ev sahibi vergiyi az vermek için kontratta düşük göstermek isteyebilir, sakın güvenmeyin!
Mutfak
Yemek konusunda ise internette birçok bilgi var. Çok çeşitli ve lezzetli yemekler olduğu söyleniyor. Cezayir’de hatırı sayılır bir zaman geçirmiş biri olarak, İNANMAYIN! 🙂 Bir kere çoğu lokanta-restoran, bizim temizlik anlayışımızla uyuşmuyor. Yemek olarak ise daha çok pişirmesi kolay ve zahmetsiz şeyleri bulabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse; pizza, broşet ( et-tavuk şiş ) ve grill tavuk…
Kahvaltı kültürü diye bir şey yok, genellikle şekerli veya çikolatalı kruvazan vb. hamur işleri var. Bizim kahvaltıda yediğimiz peynir, zeytin vs. yiyecekleri akşam yemeğinin yanında yiyorlar.
Meşhur yemekleri ise şehre göre farklılık gösteriyor, her şehrin kendine göre has bir yemeği mevcut. Mesela Alger’de Firik çorbası iken Oran’da sümük böceğinden yapılan çorba veya harira çorbası denilebilir. Mutlaka her Cuma günü çoğu evde kuskus yemeği yapılır. Kuskus tüm Cezayir’de bilinen ve meşhur olan bir yemektir. Kabaca yapımı bizim köftelik bulgur dediğimiz ince bulguru sıcak su buharında bekleterek, üzerine sebze haşlaması veya et koyularak servis edilen bir yemek türüdür. Eğer bulabilirseniz irmikli gözlemeyi de tavsiye ederim. Alger ve Oran’da Türk restoranı bulmanızda mümkündür.
Güvenlik
Sokaklarda rahatlıkla dolaşabilirsiniz. Fakat en önemli nokta, paranızı veya değerli bir eşyanızı göstermemeye dikkat edin. Gerçi güvenlik konusunda Constantine şehrini ayrı tutmak gerekir, zira bir karton sigara için adam bıçaklandığını bilirim. Fakat bu demek değil ki Cezayir halkının hepsi böyle, sonuçta kendi ülkemizde de her gün bu tip olayları yaşamak mümkün.
Gittiğiniz zaman Ramazan ayına denk gelirse, sakın ve sakın sokakta bir şeyler yiyip içmeyin. Muhtemelen taşlanırsınız! Alkol bulabilirsiniz, zannettiğiniz gibi yasak değil. 🙂 Belli başlı dükkanlarda belirli saatlerde satışı vardır ve istediğiniz kadar alabilirsiniz. Özellikle Cezayir şarabını denemenizi tavsiye ederim…
Havaalanında veya bankalarda sakın döviz bozdurmayın. Neredeyse yarı yarıya kaybınız olur. Şehir içinde döviz bürosu falan da yoktur. “Eeee nerede bozduracağız o zaman parayı” diye düşünebilirsiniz. 🙂 Bu işi yapan şehrin belli noktalarında yerler vardır. Çoğu market vb. dükkanlarda da bozdurabilirsiniz; ama çevrenizde bilen birinden yardım alın derim çünkü yasal olmayan bir işlemdir. Niye bu zahmete gireyim demeyin çünkü bankada resmi kur 100 $ = 10.000 dinarken, piyasada 100 $ = 18.000 dinardır.
Yukarıdaki bilgiler tamamıyla benim yaşadığım, gördüğüm ve tecrübe ettiğim bilgilerdir. Amacım; gideceklerin az da olsa yabancılık çekmemeleridir. Umarım her şey gönlünüzce olur.