Ateşin insan tarihindeki önemini ve geçmişte ateşe ulaşmanın zorluğunu tahmin edersiniz. 17. yüzyılda bulunan kibrit, bu problemi rafa kaldırarak büyük bir ihtimam olarak tarihteki yerini almıştır.
Kibritin Tarihi
1669 yılında fosfor bulunduktan sonra, İrlandalı kimyacı Robert Boyle (1627 - 1691), kükürtlü bir odun parçasını fosfor ile kaplanmış bir karton parçasına sürttüğünde kıvılcım çıktığını fark etti. Tabi o zaman daha kibrit ile ilgili bir kavram oluşmamıştı. 1827'lerde ise John Walker isimli bir İngiliz kimyager, bir odun parçasının üzerinde çeşit çeşit kimyasalları kurutarak herhangi bir yere sürterek kıvılcım çıkarabileceğini buldu. Walker; antimon, sülfür, potasyum klorat, zamk(gum) ve nişasta gibi kimyasal maddeler kullandı. Bu buluşa da friction matches (sürtünme kibriti) adını verdi. Ayrıca söylemeliyim ki, kibritler; friction matches (sürtünme kibriti) ve safety matches (güvenlik kibriti) olarak iki farklı çeşide ayrılıyor. Friction matches (sürtünme kibriti) herhangi bir yere sürterek yanarken, safety matches (güvenlik kibriti) ise sadece belirli yerlere sürterek yanabiliyorlar. Örnek verecek olursak modern kibrit kutularının ince tarafı :)
Walker kibriti ilk bulan kişi olmasına rağmen oldukça az gelir elde edebilmiş, Walker'ın buluşunu gören Samuel Jones ise bu ürünü parazarlayarak daha yüksek gelir elde etmek istemiş. Fakat ilk kibritler çok kötü koktuğu için pek ilgi görmemiş. Sonunda 1830 yılında Fransız bir kimyacı Charles Sauria beyaz fosfordan kokmayan bir kibrit yapmayı başarmış. Bu kibrit ise beyaz fosforun zehrinden dolayı bir çok insanın hasta olmasına sebep olmuş ve ilgi görmemiş.
1855'te ise İsveçli Johan Edvard Lundstorm safety matches (güvenlik kibriti)'nin patentini almış. Diğerlerinden farklı olarak bir kutunun kenarına kırmızı fosfor sürmüş ve kimsalların kalanını ise kibriti çöpünün ucuna sürmüş. Böylece beyaz fosforun zehrinden ve ortaya çıkan büyük alevlerden kurtulmuş. Güvenlik kibriti denmesinin de bu yüzden olduğunu düşünüyoruz.
1889'da Joshua Pusey kibrit kutusunu bularak patentini almış. 1896'da ise patenti Diamond Match Company'ye 4000 dolar ve bir iş karşılığında satmış. Fakat 1911'de Amerikan başkanının isteğinden dolayı şirket patenti ürün üzerinden kaldırmış. Ayrıca beyaz fosforun kibritler üzerinde kullanımı 1875 yılında Danimarka'da, 1879'da İsveç'te ve 1911'de Amerika'da yasaklanmış.
Kibritin İçerdiği Kimyasallar
Modern kibritlerin içeriğinde bulunan kimyasallara gelirsek; ilk olarak kibritlerdeki kimyasallar, çöpün ucundakiler, üzerindekiler ve kutunun yan tarafı olarak ayrılmaktadır. Çöpün ucunda potasyum klorat, kükürt, reçine, cam tozu veya kil tozu ve yapışkan kullanılır. Kutunun yan tarafında ise kırmızı fosfor ve antimon sülfür kullanılır. Çöpün gövdesinde yanabilmesi için parafin ve yanmanın kontrol edilebilmesi için amonyum dihidrojenfosfat vardır.
Kibrit çöpleri titrek kavak olarak adlandırılan aspen ağaçlarından yapılmaktadır. Bu ağaçların tercih edilmesinin sebebi ise çoğu ağaçtan çok daha hızlı büyümesi ve ahşap ev ya da kağıt hamuru yapımı için uygun olmamasıdır.