Loading

Işığın Sebebi

Elektromanyetik Spektrumda Neden Sadece Işık Olarak Adlandırılan Bölümü Görürüz?

ELEKTROMANYETİK SPEKTRUM

Bu soru göz, görme, canlılık gibi birçok şeyle ilgili. Ama iş dönüyor dolaşıyor bu gezegende yaşıyoruz, peki uzayda neredeyiz, neden yaşıyoruz, biz kimiz  gibi sorulara geliyor. Üzerinde yaşadığımız gezegenin açık ara en büyük enerji kaynağı "güneş" güneşten gelen enerji bize ışıma kanalıyla ulaşıyor o ışıma güneşin sıcaklığından kaynaklı siyah cisim profiline uyuyor. Hatta mükemmel uyuyor. Güneşten bize gelen ışımanın dalga boylarına göre dağılımına bakıyoruz ve teorik olarak bu dağılımı hesapladığımızda güneşten bize gelen dalga boyuyla mükemmel örtüştüğünü görebilirsiniz.

Şimdi gelelim sorumuzun cevabına: aslında bu sorunun tek bir cevabı yok bu yüzden ben de soruya 3 açıdan yaklaşacağım:

Öncelikle görmeye neden ihtiyacımız var diye düşünmek lazım. Görerek çevremizde olan biteni daha ayrıntılı anlayabiliriz, bunun için de doğada bulunan en bol spektrumu kullanmak son derece akıllıca. Sevgili atmosferimiz UV ve üzeri frekansları filtreliyor, iyi ki de böyle yoksa DNA'larımızı bozabilirdi. Tabi ki X ve özellikle Gama ışınları iyi ki filtreleniyor. Benzer şekilde IR de doğada gayet az ve sadece ortamdan daha sıcak cisimlerden ayırt edilebilecek şekilde yayılıyor, gözlerimiz bu frekans bölgesini de algılayabilse aslında hiç fena olmazdı, gece görüşüne sahip olabilirdik, ama bu sefer de gündüz ışığının genliği, gece IR sine göre çok çok çok büyük olduğu için çok daha büyük göz merceğine sahip olmamız gerekirdi ki bu da şimdikinin onlarca katı mercek alanı gerektirirdi, bu da gündüz ciddi sorun yaratırdı. Daha alt frekanslar ise doğada zaten yok gibiler. Daha da altındakiler için zaten kafamızın iki yanında gayet hassas sensörlerimiz var. Bu durumda özetle doğada en bol bulunan, bizim görünür ışık diye adlandırdığımız frekans bölgesini kullanmamız son derece akıllıca ve kullanışlı, bu yüzden o aralığı görüyoruz.

Gelgelelim 2.ve en çok kabul gören cevabımıza:

 İnsan gözünde 4 farklı ışığa duyarlı hücre var (şekli ayırt eden çubuk hücreleri ve 3 adet, kırmızı yeşil mavi renkleri ayırt etmek üzere koni hücreleri).örneğin mantis karidesinde 20 farklı fotoreseptör bulunmaktadır. Muhtemelen bu canlı evreni farklı dalga boylarıyla da sezinleyebilmekte. Görünür dalga boyunun görünür olmasının nedeni; kollarımızın olması, vücudumuzda tüylerimizin olması, kafamızın dikdörtgen değil de yuvarlak olmasının nedenini sorguladığımızda aldığımız cevabın aynısı olacaktır. Uzun doğal seçinim ve olasılıkların bir sonucu :). Yani kafamız neden kare değil de yuvarlak ise o yüzden görünen ışığı görebiliyoruz. İşin sırrı bu, net bir sebepten çok bir birikmişlik ve kaos. Çok katmanlı komplike bir doğal seçilim, buna uyum sağlayan ve kaosla harmanlanmış hayatta yaşamını sürdürebilen ardından yeni nesiller üreten canlılar. Şuanki gözümüzün işleyiş mekanizmasını açıklayabiliriz fakat neden bu şekilde gördüğümüz hakkında kesin sebepler tayin etmek doğru olmayacaktır, işin içinde çok fazla parametre ve şans faktörü bulunmakta. Biyolojik olarak gözlerimize müdahale etmedikçe ki yakın zamanda mutlaka gen kesme ve ekleme ile müdahale edeceğiz (apayrı konuşulabilecek güncel bir konu) farklı dalga boylarını sezinlemek imkansız, tıpkı 4. 5. Boyutu sezinlemek, yeni renk hayal etmek gibi. Ama düşündüğümüzden tez zamanda bu sezinlemeleri yapacağımıza inanıyorum ivme bunu gösteriyor.(KISACASI SEBEBİ EVRİM)

Son ve belki de anlaşılması en zor cevabımız şu şekilde:

Doğada sürekli bir emisyon var desek hatalı bir şey demiş olmayız herhalde hele ki bir de bizim gibi güzel bir yıldızınız varsa ve yıldız harici ışınımlarla birlikte evrimsel süreç bizi hem düşük enerjili hem de yüksek enerjili aralıktan korudu denilebilir bununla birlikte düşük ve yüksek enerjili ışınımların beyne iletiminde de şu ankinden farklı yapıların gerekliliği söz konusu olabilirdi ki bu da masraflı olurdu doğa şartlarında.

MUSTAFA BİRGÜN
Standart Üye / 8 Yazı / 16,2K Okunma

Elektrik elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve Hukuk Öğrencisi Aynı zamanda Psikoloji Kitabı yazmakta olan bir yazar...


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST