Loading

Teoriler değişebilir mi?

Kabul edilmiş teoriler dünyanın nasıl çalıştığına dair şimdiye kadar yapılmış en uygun açıklamalardır. Onlar iyice test edilir, birçok farklı kanıtla desteklenir, açıklama üretmede yararlı oldukları kanıtlanır ve araştırmalar için yeni alanlar açar. Ancak bilim her zaman devam eden bir çalışmadır ve teoriler bile değişebilir! Nasıl?

atom

Merhaba sevgili Bilgeyik okurları, bugünkü yazımda ilk defa bir metni çevirdim ve sizlerle paylaştım. Çeviri yaparken sizlerin de aşina olduğunuzu düşündüğüm kendi dilimi tamamen kenara atmadım, bazı yerlerde bu amaçla değişiklikler yaptım. Bazı yerlerde ise daha fazla açılması gerektiğini düşündüğüm kısımları italik şekilde yazıya ekledim. İyi okumalar.

Kabul edilmiş teoriler dünyanın nasıl çalıştığına dair şimdiye kadar yapılmış en uygun açıklamalardır. Onlar iyice test edilir, birçok farklı kanıtla desteklenir, açıklama üretmede yararlı oldukları kanıtlanır ve araştırmalar için yeni alanlar açar. Ancak bilim her zaman devam eden bir çalışmadır ve teoriler bile değişebilir! Nasıl? Açıklamak için fizikteki bazı teorilere bakacağız.

Klasik Mekanik

Isaac Newton 1600’lü yıllarda uzaydaki ve boşluktaki nesnelerin hareketini basit matematiksel denklemlerle açıklayan bir teori (bazen ”Klasik Mekanik”, bazen de “Newton mekaniği” olarak anılan) geliştirdi. Bu teori hakkında ayrıntılı bilgi isteyenler buradan "Newton ve hareket yasaları" adlı yazıma ulaşabilirler. Bu teori bize atılan bir beyzbol topunun ve gezegenlerin güneşin yörüngelerine nasıl hareket ettiğini anlamamıza yardım etti. Burada beyzbol topu ve gezegenlerin örnek verilmesinin sebebi, Newton mekaniğinin sadece günlük hayattaki nesneler ve gezegen boyutundaki cisimlerde çalışmasından kaynaklanmaktadır. Teori mükemmeldi, yararlıydı ve zamanla kendini kanıtladı; ancak yine zamanla yapılan çalışmalarla mükemmel olmadığı anlaşıldı.

 

(Klasik mekaniğin açıkladıkları)

Özel Görelilik

Klasik mekanik Albert Einstein’ın özel görelilik teorisi tarafından çürütüldü. Klasik mekaniğin varsayımlarına karşın, özel görelilik teorisinin öne sürdüğüne göre; evrende bulunduğunuz referans noktası (nerede olduğunuz ve ne yaptığınız) birçok şeyi değiştirir, mesela uzay aracında Dünya’dan uzaklaşan bir kişi Dünya’dan ne kadar uzaklaştığını ve geçen zamanı Cape karnavalında oturan birinden farklı algılar. Özel görelilik teorisi klasik mekanikten daha çok fenomeni yanıtladığı için tercih edildi, büyük nesnelerin hareketi hakkında şu anda bilinenleri açıkladı (Beyzbol toplarından gezegenlere kadar) ve elektromanyetizma (Elektrik ve Manyetizma ilişkisini açıklayan fiziğin bir alt bilim dalı) hakkındaki yeni gözlemleri açıklamada yardımcı oldu.

(Özel göreliliğin açıkladıkları)

Genel Görelilik

Teoriler o kadar değişebilir ki... Beklenen oldu ve Alber Einstein'in teorisi özel görelilik, yine einsteinin teorisi olan bir başka teori tarafından yeri alındı. Genel görelilik teorisi, özel göreliliğin yaptığı her şeyi yaptı ve yerçekimi hakkındaki gözlemlerin açıklanmasına yardımcı oldu.

(Genel göreliliğin açıkladıkları)

Bir Sonraki Teorimiz...

Genel görelilik muazzam derecede başarılıydı ve daha sonraki gözlemlerde ortaya çıkan benzersiz gözlemlerin oluşmasına sebep oldu, ama bu gözlemler de ufukta bir değişikliğin olacağını söylüyor… Mesela, Genel görelilik aşırı derecede küçük parçacıkların (İlgilenenler Kuantum teorisine bakmalılar. Buradan "çift yarık deneyi ve Kuantum dünyasına giriş" adlı yazıma ulaşabilirler) arasındaki etkileşimle örtüşmüyor. Fizikçiler hem çok küçük hem çok büyük maddeler arasındaki etkileşimi anlamımıza yardım eden bir teori geliştirecekler mi? Zaman gösterecek, ama şunu söyleyebilirim ki, kesinlikle üzerinde çalışıyorlar!

Yukarıda tanımlanan tüm teoriler çalıştı, doğru açıklamalar yaptılar, kanıtlarla desteklendiler, yeni araştırma alanları açtılar ve tabii ki doyurucu açıklamalar getirdiler. Bu arada Klasik mekanik hala mühendislerin uçak ve köprü tasarımında kullandıkları sistemdir, çünkü o makroskobik büyüklükte ve yavaş (Işık hızından yavaş her şeyi dahil edebiliriz) nesnelerin etkileşimlerini hatasız bir şekilde açıklıyor. Yine de yukarıda tanımlanan teoriler değişti. Nasıl? İyi desteklenmiş teori (Kanıtları olan, bilim camiasında henüz çürütülemeyen) belki bilim insanları tarafından hataları olmasına rağmen kabul edilebilir. Aslında sadece birkaç teori bizim gözlemlerimize tam olarak uymaktadır. Neredeyse her zaman bizim anladığımızla uyuşmayan anormal gözlemler vardır. Bilim insanları bu tarz anormallikleri üstlenirler ve ya mevcutta bulunan teoriyle uyuştururlar, ya da yeni bir teori inşasına katkıda bulunurlar. Ve sonuç olarak şu olur; Eski teorinin eksiksiz olarak açıkladığı her şeye ek olarak eski teoriye uymayan ve eski teoriyle uyuşmayan gözlemleri açıklayan yeni veya değiştirilmiş bir teori önerilir. Yeni veya değiştirilmiş bir teori bilim camiasına önerildiğinde, belirli bir süre sonra (Belki yıllar alır) bilim insanları yeni teoriyi anlamaya başlarlar, neden onun eski teoriden daha iyi bir açıklamaya sahip olduğunu görürler, ve sonuç olarak yeni teori kabul edilir.

(Belki bir sonraki teori yukarıdakileri açıklar...)

Teori değişikliği aslında bir ekip işidir, açıklamadır, tecrübedir ve iletişimdir. O sıklıkla var olan verinin yeni yolla yorumlanmasını ve bu görüşlerin yeni sonuçlarla birleştirilmesini içerir. İnsanların fikirlerini değiştirmek belki tek ve kesin bir deneye veya açıklamaya bağlı olabilir veya teori değişikliği çok sayıda ayrı çalışmaya da bağlı olabilir, sonuçta kanıtlar yeni teoriye doğru eğilir. Bu işlemler biraz zaman alabilir, çünkü bilim her zaman iyi fikirleri anında fark etmez ama sonuç olarak daha doğru olan açıklama kazanacaktır! Teori değişikliğinin bu basamakları sıklıkla doğru, sağlıklı, ek araştırmalara yolan açan ve bilimin ileri gitmesine sebep olan bilimsel tartışmalara yol açar. Doğru bilimsel tartışma verinin nasıl yorumlanması gerektiğini, hangi fikirlerin ileri aşamaya geçmeye değeceğini ve hangi fikrin uygun kanıtlarla desteklenmeye en uygun olacağını içerir.

Bu yazının orjinal haline buradan ulaşabilirsiniz, Kaliforniya üniversitesine bu kaynağı herkese açtıkları için teşekkürler...

Emircan Tepe
Redaktör / 48 Yazı / 711,6K Okunma

Okurum, düşünürüm, sorarım, tartışırım, eleştiririm, yazarım, paylaşırım...

 

 


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST