Loading

Kayıp Düşler

Çalışan bir çocuk fotoğrafı

Güneş hiç doğmaz bizim evimize, bir tek annemin gülüşü aydınlatır yuvamızı.Bir de sobanın başında yanan ateş ısıtır içimizi. Soframız çeşit çeşit değildir ama mutluluk hep katığımız olmuştur. Gerçi babamın tek mirası da bu oldu ya, bir tek bunu bırakabildi bize. Bir de başımı dik tutabilmeyi...

Hayat acımasız davrandı demek gücümü gidiyor belki de bir bildiği vardır diyorum benim için. Küçük yaşta adam oldum, mis gibi defter kokusunu bıraktım. Sıcacık yatağı terk ettim ve süt kokan rüyalardan uyandım.

Bunları yazarken gülümsüyorum aslında bakmayın hüzünlü hüzünlü yazdığıma. Odun ateşi...Ne olduğunu bilmezdim aslında. Şimdi ekmek kapım oldu cayır cayır içimi yaksa da. Haaa, bu arada adımı söylemedim, Adım Ali. Çırak Ali. Gerçi hala emin değilim güzel bir şey mi ismimden önce çırak denmesi.

Kısa zamanda öğrendim ateşte ekmek pişirmeyi, okulda da başarılıydım zaten. Öğretmenim, sen parlak bir yıldızsın derdi. Şimdi de ustam ''Maşallah, zehir gibi çocuk'' diyor. Yaşıtlarım sokaklarda koşuyor, gülüyor, oynuyor, tek kale maç bile ediyorlardır. Ben ise içimin cayır cayır yanmasına aldırmadan koca koca sohbetlere katılıyorum, aslında dinliyorum demeliyim çünkü pek bir şey anlamıyorum. Ya da büyüyorum... İstemsizce.

Günün en sevdiğim anı akşam vakti. Eve vardığımda yanan içime su serpen annemin gülüşü karşılar kapıda beni. Aslında sokaktan döndüğüm zamanlarda ki gülümseyiş ile aynı değil hissediyorum. Babama gülümsediği gibi gülüyor bana da. Kendimi koca adammışım gibi hissediyorum. 

''Sen yorgunsundur, uzan. Sofrayı hazır edince uyandırırım.'' diyor annem. Eskiden babama da böyle söylerdi...

Sizleri kelimeler içinde boğarak yormak istemiyorum, demiştim ya evimiz sıcacıktır bizim. Ne yorgunluk, ne ümitsizlik ne de mutsuzluk kapımızı çalar. Baba  mirasıdır bize bunlar. Bir tek annemin gülümseyişi kaplar her yanı, ağlayan gözlerin ardına saklanmış gülüşler.

Artık ben yatmalıyım malum yarın iş var. Şimdi çocuk olma vakti... Babamın aldığı arabalı pijamamı giydim yine ve şimdi gidiyorum düşlerimdeki oyun bahçeme..Hep çocuk olduğum o bahçeye...

İyi geceler !

Soner Bereket
Standart Üye / 2 Yazı / 5,0K Okunma

1985 yılında Afyon'da dünyaya geldi. Orta ve lise eğitimini Afyon'da tamamladıktan sonra üniversite eğitimine Konya Selçuk Üniversitesinde devam etti. Aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra çalışma hayatına Antalya'da başlayan yazar daha sonra sırasıyla Kocaeli ve Gaziantep şehirlerinde iş sebebiyle yaşadı. Son olarak Ankara'da aktif olarak çalışmaya devam etmektedir. İş yaşantısı dışında edebiyat, fotoğrafçılık ve kişisel gelişim ile uğraşmaktadır. Olumla, kariyer planlaması, kalite yönetim sistemleri ve zaman yönetimi konusunda da eğitimler vermiştir. Aktif olarak blog kullanıcısıdır.


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST