Anadolu, Yunan ve İskit mitolojisinin kadın savaşçılardan oluşan kavmi Amazonlar, Sarmatya’nın İskiter ile olan sınır bölgesinde yaşamışlardır. Amazon savaşçıları daha çok Yunan savaşçılarla savaşırken gösterilmiştir. Tarihte, Helenistik dönem ve Roma döneminde pek çok Amazon saldırısından söz edilmektedir. Antik Çağ’da birden fazla kavimle ilişkilendirilen Amazon ismi zamanımızda daha çok kadın savaşçı kelimesiyle eş anlamlı olarak düşünülmektedir.
Amazon kelimesinin köken olarak “memesiz” anlamına geldiği, yaygın kabul gören kanaattir. Eski Yunancada memesiz anlamındaki, “mazos” kelimesinden türediği düşünülmektedir. Kadının eril gücü yıkmak için, kadınlığın sembolü bir organı yok ederek başkaldırması söz konusudur. Ayrıca zamanın “Annelik” düşüncesini de (eril anlayışın dayattığı) yıkmışlardır. Bu farklı duruşları Amazonların tanımlanmasında en belirgin özellikleri olmuştur. Ayrıca diğer bir görüşe göre Amazon kelimesi, Farsça savaşçılar anlamına gelen ha-mazan sözcüğünden türemiştir. Yapılan araştırmalar Amazonların rahat yay ve mızrak gibi savaş aletlerini kullanabilmek için, sağ göğüslerini kestikleri, yaktıkları veya küçük kalmaları için sardıkları düşüncesini ileri sürmüştür. Ancak, Amazonların yaşadığı düşünülen döneme yönelik sanat eserlerinde bu tarz tasvirler bulunmamıştır. Amazon tasvirleri iki göğüsleri de mevcut olacak şekilde resmedilmiştir. Şöyle bir ayrıntı mevcuttur ki bu tasvirlerde genellikle sağ meme kapalıdır. Erken zamanlarda tasvirlerde Amazonlar, Yunan savaşçılar gibi resmedilirken daha sonraları Perslere göre resmedilmeye başlanmıştır. Bu durum ile ilgili Hipokrat’ın bir aktarımı önemli yer tutar. Sarmatyalılardan (Amazonların ataları olarak düşünülen) bahsederken bir bakımdan doğrudan Amazonları tarif eder. “Onlar (Sarmatyalı kadınların) doğru göğüsleri yok… çünkü henüz bebekken anneleri bu amaç için yapılmış bronz bir alet yaparlar ve sağ memeye uygularlar, böylece büyümesi durdurulur ve tüm gücü ve kütlesi sağ omuza ve sağ kola yönlendirilir”.
Amazonların yaşadıkları düşünülen bölge, günümüzde Türkiye sınırları içerisindedir. Anadolu’nun Karadeniz kıyılarında, Pontus bölgesi olarak adlandırılan bölgede yaşamışlardır. Herodotos, Diodorus, Apollonius, Justinus, Pliny, Virgil, Aeschylus, Stephanos, Hesiod, Lysias, Pausanias gibi önemli tarihçiler, Temiskira’yı (Terme) Amazonların anayurdunun merkezi olarak işaret etmiştir. Amazonlar, günümüz Samsun ve Sinop illerini de içine alan coğrafyada kraliçeleri Hippolyta öncülüğünde bağımsız bir ülke kurar. Birçok antik kentin kurucularının da yine Amazonlar olduğu söylenir. Bunlardan en ünlüleri Ephesus, Sinope, Paphos ve Smyrna kentleridir. Yine Karadeniz’in etrafında Anadolu’dan günümüzdeki Ukrayna’ya kadar olan sahada çok hareketlidirler. İskit dilinde Amazonlara oiorpata denilmektedir. Bazı anlatılara göre erkeklerle cinsel ilişkiye girmeleri yasak olan Amazonlar, bölgelerinde erkeklerin yaşamalarına da izin vermemekteydiler. Ancak soylarının devamının sağlanabilmesi açısından komşu kabileleri olan Gargareanları ziyaret ettikleri bilinmektedir. Bu ziyaretlerinden sonra doğan çocukların kız olanları annelerinin yanında yaşar. Bu çocuklar da tıpkı anneleri gibi savaşçı özelliklerle donatılarak büyütülür, ayrıca tarım ve avcılık gibi uğraşlarla da meşgul olurlardı. Erkek olan çocuklar ise babalarıyla bırakılır veya öldürülürdü.
Tarihçi Herodot’a göre Amazonların ve İskitlerin ataları Sarmatyalılardır. Bu kavimde de kadınlar erkeklerle ava ve savaşa gitmekteydiler. Herodot’a göre bu toplumda, savaşta birisini öldüremeyen kadın evlenemezdi. Yine daha önce belirttiğimiz üzere Hipokrat’ta kayırlarında Sarmatyalı kadın savaşçılardan söz eder. Hipokrat’ın Sarmatyalı kadınlarla ilgili aktarımı doğrudan Amazon savaşçıları tarif eder.
Amazonların varlığı konusunda pek çok tartışma vardır. Mitolojik anlatılardan ibaret olduğu da düşünülmektedir. Ancak Amazonların ataları olarak düşünülen Sarmatyalılarda kadın savaşçıların mevcudiyeti Amazonların varlığına delil olarak ileri sürülür. Arkeolojik çalışmalarda elde edilen veriler de bunu desteklemektedir. Sarmatyalı kadın mezarlarında çok sayıda savaş aleti çıkmıştır ve savaş aletleriyle gömüldükleri açıkça anlaşılmıştır. Bu geleneğe daha sonra İskitler ’de de rastlanmıştır.
Amerikan arkeolog Prof. Dr. Jeannine Davis Kimbel tarafından 1997 yılında yürütülen kazı çalışmalarında, Ukrayna’nın güneyinde İskitlerin hâkim olduğu bölgede Amazon mezarları ortaya çıkarılmıştır. Bu kazıların sonucunda Amazonların (İskit ve Sarmatyalı oldukları düşüncesi ile) Orta Asya kökenli olduğu ve Turani oldukları ileri sürülmüştür. J. D. Kimbel tarafından Ural dağlarının güneyindeki höyüklerde yürütülen kazılarda, tunç ok uçları, kılıçlar ve pek çok kadın cesedine rastlanmıştır. Bu kazılarda höyükten kırk kadın cesedi ortaya çıkarıldı. Bulunan yedi mezarda silahlarıyla birlikte gömülen kadınlara rastlanıldı. Mezarda bulunan savaş aletlerinin kadınlara ait olduğu anlaşıldı. Araştırmacılar bunu silahların özelliklerinden yola çıkarak anladılar, kılıç kabzası kadın eline göre tasarlanmıştı.
Kökenleri, yaşam tarzları, dünya görüşleri ve savaşçı özellikleri ile pek çok tarihi-mitolojik anlatıya konu olmuş Amazonlar hakkında, oldukça fazla farklı düşünce ve olay günümüze kadar aktarılmıştır. Amazonlar, adeta tarihin “erkek” kimliğini parçalamıştır diyebiliriz. Ancak belirtmekte yarar var ki bu konuda hala araştırılması gereken pek çok nokta bulunmakta, Amazonlar hakkında tarih ve mitoloji iç içe geçmiş durumda.
Kaynaklar:
Deniz Karakurt: Türk Mitoloji Ansiklopedisi
http://www.silk-road.com/artl/sarmatian.shtml