Loading

Stanford Hapishanesi Deneyi Nedir?

das experiment

1971 yılında Prof.Dr. Philip G. Zimbardo ve ekibi tarafından her değişkeni en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş olan bu sosyal psikoloji deneyi o kadar çok ses getirmiş ki sayısız filme ve kitaba konu olmuştur. Belki de bu kadar ilgi görmesinde etik olup olmadığının halen tartışılması etkilidir; ancak Zimbardo deneyi bize insan davranışlarını anlama konusunda inanılmaz önemli bilgiler vermiştir. Ayrıca uygulaması da takip etmesi de cesaret isteyen bu deney Profesör Zimbardo'nun kendisinin de denekler gibi davrandığını fark etmesi üzerine son bulmuştur. 

Peki bu deney nasıl yapılmıştı? 

Stanford Hapishanesi Deneyinin (ya da Zimbardo Deneyinin) Detayları

Profesör Zimbardo ekibiyle birlikte uzun süredir planladığı bu deneyi yapmaya karar verdiğinde Stanford Üniversitesi'nin Psikoloji Departmanının bodrum katının bu deneyi icra etmek için oldukça uygun olduklarını gördüler. Bodruma inşa edilen sahte bir hapishanede, en az 2 hafta boyunca gardiyan ve mahkum rollerini oynaması planlanan 24 erkek üniversite öğrencisi denek seçilir. Zimbardo deneklerin rollerini, deneklerden habersiz ve biraz da şans eseri seçmiştir. Deneklere günlük 60$ ödenmesine karar verilir. 

Deneyin kuralları ise başlangıçta şu şekilde belirlenmiştir: 

  1. Mahkumlar deney süresince gardiyanlara itaat edecektir. 
  2. Gardiyanlar ise mahkumlara söz dinletebilmek için ellerinden geldiğinde sert davranacaktır. 
  3. Gardiyanlar kesinlikle şiddete başvurmayacaklardır.
  4. Mahkumlar ve gardiyanlar göz teması kurmamaya özen göstereceklerdir. 
  5. Gardiyanlar mahkumlara adları değil hapishane kıyafetlerinde bulunan numaralarla seslenecektir.
  6. Deneyi sadece Zimbardo bitirebilir. 
  7. Mahkumlar deney bitmeden hiçbir koşulda deneyden ayrılamazlar.

Tüm bu kurallar sayesinde tamamen gerçekçi bir hapishane ortamı oluştu. Hatta deneyin bu gerçekçi ortamına uygun olması için Zimbardo Polisle anlaşarak mahkum rolü oynayacak öğrencileri habersiz bir şekilde 14 Ağustos 1971 sabahında evlerinden tutuklatarak aldırdı. Prosedürler gerçek hayatta nasıl uygulandıysa deneyde de aynı şekilde uygulandı. Mahkumlar kelepçelendi. Gerçek bir mahkum taşıma aracı kullanıldı. Parmak izleri alındı. 

Deney bu şekilde sakince(!) başladı. İlk gün neredeyse hiçbir olay olmadı. Ancak daha ikinci günden ortalık karıştı. 1. hücrede ki mahkumlar kapılarını yataklarla kapatarak ve soyunarak isyan ettiler. Gardiyanları da dinlemeyeceklerini beyan ettiler. Bu şekilde başlayan olayların rahatsız edici düzeye ulaşması çok zaman almadı. Sıradan üniversite öğrencisi olan gardiyanların aşırı acımasızlaşması sadece birkaç gün sürdü. Buna paralel olarak da mahkumlar gördükleri psikolojik ve fiziksel işkenceler karşısında giderek daha korkak ve daha uyumlu bir hale dönüşüyordu. 

Deneyin daha ikinci gününde Zimbardo'nun belirttiği şu ifade durumu yeterince anlatıyordu: 

"8612 numaralı mahkum delice davranmaya başladı, bağırıyor, çığlık atıyor, küfrediyor ve kontrolsüz öfke nöbetleri geçiriyor. Onun gerçekten bu psikolojik durumda olduğunu kabullenmemiz epey bir zaman aldı ve sonunda onu salma kararı verdik."

Deneyden sadece 6 gün sonra Zimbardo deneyi bitirmeye karar verdi. Başlangıçta belirlediği süreyi beklemeyecekti çünkü olaylar çığırından çıkıyordu. Olaylar o kadar rahatsız edici bir hale gelmişti ki; deney altıncı günde bitmesine rağmen Zimbardo deneyi gereksiz uzatmakla eleştiriliyordu. 

Deneyi Bitiren Olay

Deney devam ederken Zimbardo'nun o zamanlar nişanlısı olan kız olay yerine gelir ve olanları Görünce şok olur. Kız da o siralarda psikoloji bölümünde doktora yapmaktadır, deneyi görünce "Bu cehennemi neden yarattınız?" der. Zimbardo da "deney için" olduğunu belirtir. Kız "deneyden neler öğrendiğini" sorar. Zimbardo da "İnsanlara sınırsız güç verince ne kadar ileri gidebileceklerini ve ne kadar canileşebileceklerini gördüm." diye yanıtlar. Kız da "Peki sonuçları gördüysen bu deney neden hala devam ediyor?" diye sorar. Zimbardo "belki daha net sonuçlar" alabileceğini ummaktadır. Kız bu noktada "Zimbardo'nun kendisinin de bir deneğe dönüştüğünün, bir nevi deneye tabi tutulanın kendisi haline geldiğini" belirtir ve şu şekilde açıklar: "Bu deneyin sahibi sen değil misin? Yani deneyin başlayıp bitirilmesi senin kontrolünde. Deney üzerinde senin sınırsız gücün var. İnsanların acı çektiğini görüyorsun ama hala deneyi durdurmuyorsun. Demek ki deneydeki denekler gibi sen de acımasızlaştın. Bu deneklerden birisi haline geldiğini gösterir." der. Zimbardo afallar, kendine gelmiştir. Artık deneyi iptal etmenin zamanı gelmiştir. 

Sonuç

Bu deney, insanların toplumun onlara biçtikleri rolleri içgüdüsel olarak nasıl sahiplendiklerini ve o rolün etkisinden çıkamadan, emirleri kontrolsüz bir şekilde nasıl yerine getirdiğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Deneye karşıt görüşte birçok çalışma yapılıp makale yayınlansa da bir o kadar da aynı görüşte kanıt elde edilmiştir ve genel kabul görmüştür. Meşhur Milgram Deneyi de bunlardan birisidir. Deney popüler kültürde kendine edindiği yer ile başarılı sayılmıştır. Stanford Hapishanesi Deneyi, psikolojik deneylerin en bilinenlerinden birisi haline gelmiştir. Hakkında bir çok kitap yazılmış ve film çekilmiştir. 

Umut Utku TAŞDEMİR
Yönetici / 86 Yazı / 3,6M Okunma

1986 yılında şans eseri il olmuş bir İç Anadolu şehrinde doğdu. Henüz bir yaşındayken ailesinin işi sebebiyle memleketi olarak hissettiği yere, Antalya'ya taşındı. İlk ve orta öğrenimini Antalya'da tamamlamıştır. Üniversite öğrenimini tamamladığı Ankara'da ikamet etmektedir.  En ufak bilgi kırıntısına dahi müthiş bir iştahla saldıracak kadar meraklı yapısı sayesinde ilgi alanı geniş olan yazarımız, özellikle müzik, sinema ve biyoloji konuları ile ilgilidir.  Minnak bir de kızı vardır.


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST