SEKSEN BEŞ YAŞ ŞİİRİ
( Cahit Sıtkı Tarancı’nın “ Otuz Beş Yaş Şiiri”ne Nazire)*
Yaş seksen beş yolun son ucu eder
Dantel gibi yanındasın ölümün
Nerde genç günlerin, gözündeki fer?
Yemek, içmek ve dans, boşuna bugün
Onları düşünme ! Anı sayıver
Şakaklarımdaki saçlarda ne var
Benim mi aynadaki bu maymunsu yüz?
Baygın bakış, iri kulak ve mor göz
Neden böyle yaşlı gösterirsiniz?
Seksen yıldır parıldayan aynalar
Yaş aldıkça değişiyormuş insan
Bu resimdeki adam ben değilim
Nerede o sevinç, o göz? Parlayan
Bu asık yüzlü ihtiyar ben değilim,
Doğrudur unutkan olduğum falan.
Çizgi roman gibi o ilk aşkımız
Anıları bile buruk tat verir.
Borçları kardeşçe bölüştüğümüz
Dostlarla da kartlar ayrıldı bir bir,
Tek çekimlik oldu yalnızlığımız
Darwin kuramının tersi de varmış.
Anladım maymunun da fert olduğunu.
Zam insanı boğar, kira yakarmış!
Her yeni günün daha sert olduğunu
İnsan sekseni döndükten sonra anlarmış.
Ayva zamlı, nar acımsı sonbahar,
Her sabah yeniden güncellediğim.
Ne dönüp duruyor gökte dronlar?
Nerden geldi bu şehitler suçlu kim?
Bu kaçıncı hane gördüm tarumar.
N’aparsan yap şimdi ölüm karşında
Azrail tırpanla seni bulacak.
Bilinmez nerede ve kaç yaşında
Saltanat dönemin kısa olacak
Taht benzeri o musalla taşında.
Yalçın ANIL
*Edebiyatımızda “Nazire” Google Hazretlerine göre; sevilen şairlerin şiirlerine başkaları tarafından vezin ve kafiye aynı olmak şartıyla yazılan şiirlerdir. Nazire geleneği Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir.
Okuduğunuz nazire, iddiasız bir denemedir.
Kerem Gökçe 19 Şubat 2024 - 19:50:24
.