Loading

Gastronominin Diyet Üzerindeki Önemi

Gastronomi İle Diyet Arasındaki İlişki

meyve ve sebzeler

Geçmişten beri insanlar ‘‘Az ye, sağlıklı yaşa’’ diye öğüt verip durmuşlardır. Yaşam kalitemizi ve süremizi belirleyen şey şüphesizki beslenme şeklimizdir. Kaç yaşında olursak olalım sağlıklı ve zinde bir hayat sürdürebilmek için beslenme alışkanlığımıza dikkat etmemiz ve özellikle de tıka basa doyana kadar yemeyi bırakmamız kaçınılmazdır.

Çevrenizde kuşkusuz pek çok kişi ‘‘Su  içsem kilo alıyorum’’ bahanesiyle diyetini bozar. Gerçekten  de su içmekle kilo alınıp alınmayacağı bir kenara, böyle bir bahane bir anlamda insanın karakterini ele verir. İnsanlık tarihi boyunca  yaşanan kıtlık dönemlerinde atalarımız hayatta kalma yolunda , az miktardaki gıda maddesinden mümkün olduğunca çok besini almaya çalışan genleri kazandı. Yani insanlar az da olsa yiyecek bulduğunda onu yağa çevirerek vücutta depolama eğilimini kazandı. Evet , vücudumuz az yese bile kilo alacak şekide yaratılmıştır. Öyle olmasaydı atalarımız açlıkla mücadeleden muhtemelen sağ çıkamayacaktı.

Diyet diyince insanların gözüne yeşil bir perde iniyor. Oysa diyet sürekli yeşillik veya sebze tüketmek değildir. Öncelikle bu algıyı yıkmamız gerekiyor. Diyet açlık değildir. Çünkü açlık mutsuzluğu doğurur. Mutsuzluk ise aklımıza gelebilecek en tehlikeli hastalıkların başlıca sebebidir. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek adına beslenmemize dikkat etmemiz, gerekirse yiyip içtiklerimize sınır koymamız gerekiyor. Bu noktada devreye  ‘diyet’ kavramı giriyor.

Kavram olarak diyet; kişiye özgü beslenme veya beslenme şekli olarak tanımlanır. Burdan yola çıkıldığında her diyet yapan insanın aynı şeyleri yemesi mümkün müdür? Diyet kişiye özeldir. Bu yüzden kafamızdaki sebze salata algısı burda geçerliliğini kaybediyor. Önemli olan diyet yapacak kişilerin sağlık durumlarına ve kişisel özelliklerine göre hangi besinlerden, ne kadar miktarda ve nasıl tüketmeleri gerektiğini bilmeleri ve ona göre beslenmeleridir. Tüm bunlar düşünüldüğünde diyet eziyet olabilir mi?

Diyet yapmayı kolaylaştırmanın en güzel ve en eğlenceli yolu; farklı tarifler deneyip hem karnı hem de gözü doyurmaktır. Çünkü insanlık tarihi boyunca gastronomi ve insan sağlığı paralel olarak değişim göstermiştir. Gastronomi doğrudan gıda ile bağlantılıdır. İnsan sağlığını etkileyen en önemli faktör de  vücudumuza aldığımız gıdalar olduğu için gastronomi ve diyetetik alanı ayrılmaz bir ikilidir. Gastronomi yemeğin içeriği, yemek sanatı ve yemek yapımı ile ilgilenir. Diyetisyen ise yemeğin vücuda etkisini ve hastalıklarda beslenme konularını inceler.

Gastronominin diyet üzerine üstlendiği role beraber bakalım. Diyelim ki ben diyet yapıyorum. Ama sadece hurma, pekmez, üzüm, kayısı v. b gıdalar benim tatlı ihtiyacımı karşılamıyor. Karşılasa da bir noktadan sonra bana çekici gelmiyor. Ve beni mutsuz edip strese sokuyor. Ben tatlı, pasta, kek yemek istiyorum. Fakat şeker, un ve yağdan uzak durmam gerekiyor. Gastronomi tam da bu noktada bize sağlıklı reçeteler üretir. Şöyle de denilebilir. İkame ürünlerle sonu olmayan seçenekler sunar bize. Beyaz un yerine tam buğday, badem, yulaf v. b unları; ayçiçek yağı yerine zeytinyağı, hindistan cevizi yağı kullanılarak hem tatlıların kalorileri düşürülebilir hem de damak zevkimize uygun hale getirilebilir. Güzel, iştah açıcı sunumlar ile diyetleriniz kabus olmaktan çıkar. Çünkü içinde sanat barındıran her şey güzeldir.

 

Etiketler:
Ayşenur
Standart Üye / 4 Yazı / 5,8K Okunma


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST