Evrenin muazzam büyüklüğü ve bizim harika küçüklüğümüz

Bundan 13.8 Milyar yıl önce büyük patlama dediğimiz olay gerçekleşti ve zaman işlemeye başladı. Büyük patlama teorisini ortaya ilk atan isim, gökbilimci olduğu gibi aynı zamanda bir rahip olan Lemaitre'dir. Fakat teori ortaya atıldığı gibi doğru sayılmadı, araştırıldı, çürütülmeye çalışıldı. 13.8 Milyar yıl önce gerçekleşen ve bizim bildiğimiz her şeyi oluşturan bu olayın gerçekleştiği nasıl doğrulanabilirdi?


Her türlü patlama ardında biz iz bırakır, öyle ki big bang gibi devasa bir patlama ardından muhakkak bir iz bırakmalıydı. 1964'te Arno Penzias ve Robert Wilson, Bell adlı laboratuvarlarında evrenin her yerinden gelen bir radyasyon dalgası keşfettiler. Bu dalga'nın büyük patlamadan hemen sonra oluşan 'sıcak gazdan' geldiği düşünülmektedir.

 

 Resim2.(Bell Laboratuvarı) 

Bunlar gibi bir çok kanıt ortaya sürülebilir ama bu makalenin konusu big bang değil.

Peki büyük patlamadan sonra oluşan evrenimiz, ne kadar büyük? Biz bu evrenin içinde ne kadar değerliyiz?

Evren her saniye büyümektedir, evet yanlış duymadınız, her saniye!

Şimdi bir ağustos ayında kampta olduğunuzu düşünün, çadırınızın önünde sandalyede oturuyorsunuz. Bir süreliğine sevgilinizle yaptığınız sohbbet durdu. Siz de düşüncelere daldınız. Bir saniyeliğine kafanızı kaldırdınız, gökyüzüne baktınız. Yıldızların oluşturduğu şekil hoşunuza gitti ve bir yıldız seçip sevgilinize "Bu yıldız benim, şu da seninkisi olsun" dediğinizi varsayalım. İşte, sevgilinize yıldızı göstermek için kaldırdığınız o parmak aslında milyonlarca gezegeni, onlarca galaksiyi işaret etti. Evet, bunu yapan küçük bir parmak!

Güneş sisteminde bize en yakın gezegen olan Venüs ile aramızdaki uzaklık (Bize en yakın olduğu yörünge) yaklaşık olarak 38 milyon kilometre. Güneş sistemindeki bize en uzak gezegen Neptün ile aramızdaki uzaklık 4 milyar 350 milyon kilometre. Yani yaklaşık olarak, 105 katı!

Şimdi düşünelim, bir uzay aracımız var ve bunun hızı evrende ulaşabileceğimiz en yüksek hız olan ışık hızı (300bin kilometre) olsun! (Aslında ışık hızına ulaştığımız an kütlemiz yok olur, ama bu başka bir makale konusu)

 

Dünyadan yola çıktık, atmosferi geçtik ve venüse ulaştık. Ne kadar sürede ? Dünyanın venüse olan uzaklığı 38 milyon kilometreyi hızımız olan 300bin kilometreye bölersek 126 saat cevabını alırız. Yani yaklaşık 5-6 günde. Peki ya venüste hiç durmadan, direkt Neptün'e gitmek istesek ? O zaman 525 gün cevabını alıyoruz. Yani yaklaşık 13 bin saat!

 

Bu ışık hızıyla, bizim gözümüze çok büyük gelen kendi dünyamızda seyahet etmek isteseydik nasıl olurdu? Mesela dünyanın çevresini dolaşsaydık?

 

Dünyanın çevresi 40.000 kilometre. Aracımızın hızını (Işık hızı) Dünya'nın çevresine bölersek cevap 7.5 olur! Yani 1 saniye gibi küçük mü küçük bir zamanda ışık hızıyla Dünya'nın çevresini tam 7.5 kere dönüyoruz! İşte bu kadar küçük bir Dünyada yaşıyoruz.

 

Evrendeki değersizliğimizi anlamak için son bir hesap daha. 13.8 milyar yıl önce büyük patlama oldu. 5 Milyar yıl önce dünya oluştu. Dünya'nın oluşumundan şu saniyeye kadar olan zamanı ve olayları bir yıllık bir ölçeğe sığdırsak, insanlık sadece son 2-3 saniyesinde var.

 

İşte biz her saniye büyümekte olan bu evrende bu kadar değersiziz! Egolarımız, kibirlerimiz, bencilliklerimiz ve düşmanlıklarımız bu kadar anlamsız!

Tarih boyunca döktüğümüz kanlar, o büyük komutanlar, büyük liderler ve dikdatörler, hepimiz bu evrende aynı seviyede değersiziz. İşte bu yüzden beraber yaşamak zorundayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarını tüketmeliyiz! İsraf etmemeliyiz çünkü sandığımız kadar bol değil enerji kaynaklarımız. Küresel ısınma ilerde başımızı çok ağrıtacak. Hal böyle iken biz insanlara düşen Dünya'yı daha yaşanabilir yer kılmak ve sürekli öğrenmek, sürekli! Bizi tek değerli kılan şey zekamız, git gide gelişen teknolojimiz. Emin olun, başka hiçbir şeyimiz yok!