Çoğumuz biliriz Yıldızlı Gece'yi... Sevgili Vicent Van Gogh'un eşsiz eseri. Peki bu devasa şölenin hikayesi hakkında bir fikrimiz var mı ? Bence bizim bir fikrimiz var 😊
1889 yılında yaptığı bu yağlı boya çalışması; şu anda Museum Of Modern Art'da (New York) sergilenmekte. Hollandalı ressam Van Gogh çok sevdiği Fransız ressam olan Paul Gauguin'le yaşamış olduğu bir tartışma sonucu kulağını kesti. Bunun üzerine Saint Remy de Provence'de (Fransa) bulunan senatoryuma kaldırıldı.
Ve artık, Yıldızlı Gece kendi kulağını henüz birkaç gün önce kesmiş bir dahinin orada ilk kez yattığı bir odanın penceresinden dünyayı nasıl gördüğünü anlatmak üzere doğacaktır.
Resim sabaha karşı yapılmış, tabi ki Van Gogh da uyumamıştır. Kestiği kulağını, Gauguin'in görüştüğü bir kadına teslim edip, ondan bunu saklamasını istemiştir. O sabaha karşı pencereden baktığı Saint-Remy köyünü zihninde tutup tuvale geçirmiş. Köye bakarken neler düşündüğünün kestiremediğimiz için bu tablo hakkında da kısıtlı yorumlar yapabiliyoruz.
Van Gogh, Saint-Remy'de Yıldızlı Gece haricinde 300'e yakın resim daha yapmış. Kardeşi Theo'ya yazdığı mektupta, resim yapmanın onu iyileştirdiğini belirtmiş. O dönemlerde -sadece bu resimden de anlayabiliriz belki- dünyayı çok değişik bir hayal gücüyle resmediyordu.
O yalnızca bir manzara resmi değildi elbette... Güneş'in ve Ay'ın bir arada olduğu, ağaçların tıpkı yükselen bir ateş, gökyüzünün adeta kırılmakta olduğu derin duygularla dışavurulmuş bir resim.
Güneş ve Ay'ın birlikteliği hakkında ilginç bir detay da şudur; dindar olduğu ve bir dönem vaizlik yaptığı da bilinen Van Gogh'un Tevrat'taki bir ayeti köyle birlikte vermek istemiş olabileceği söyleniyor. Ayet şudur ve Yusuf'un hikayesi diye de bilinir:
''Bir rüya gördüm. Güneş'in, Ay'ın ve on bir yıldızın bana doğru eğildiklerini gördüm.'' Tekvin 37:9
Ressamın bu ayete göndermede bulunduğu düşünülüyor ve Ay ve Güneş'in dışında tam on bir yıldız bulunmakta.
Dediğim gibi; Yıldızlı Gece yalnızca bir resim değil...
