Loading

Sevgisiz Yaşam

Mehmet Pişkin

Bir akşamüstü kanı çekilircesine tükendiğini, eriyerek yok olduğunu hissetti genç adam.
Elinde arap kağıdına sarılmış sigarası, çatı katından şehrin ışıklarını izlerken iç çekti derin derin.
22 yaşında, gençliğinin en güzel çağlarında olması gerekirken hayatının en berbat dönemlerini yaşadığını düşündü.
İstediği hiçbir şey olmamış, sevdiği insanlar yanında değil ve başarmak istediği şeylere fazlasıyla uzak kalmış,
gelecek planları yapması gerekirken bu çağlarında, beynindeki hafif sancıyla çekti sigarasını.
Gözlerini kısarak şehir ışıklarını izlemeye devam etti.
İçinden 'Benim bu dünyada yerim ne?' diye sordu.
Yolda gördüğü insanları düşündü.
Herkesin bir meşguliyeti, bir işi var. Yetişmesi gereken toplantıları, arkadaş buluşmaları, aile görüşmeleri.
'Ya ben?' dedi kendi kendine.
Hiç bir işe yaramıyorum, kimse benimle görüşmek istemiyor, varlığım ya da yokluğum kimse için bir anlam ifade etmiyor dedi.
Bunu içinden geçirirken ellerini öyle sıktı ki, tırnaklarının izleri avuç içlerine işlemişti.
Telefonu 3 gündür hiç çalmamış, ne bir mesaj almış, ne de bir çağrısı vardı.
''Öylesine yaşıyorum dedi, öylesine.

Boşluktayım ve kimse beni merak dahi etmiyor.
Kimse için özel bir anlam ifade etmiyor, kimse beni düşünme zahmetinde bulunmuyor'' dedi.

Kendisini sorgulamaya 'Ben kim için, ne için yaşıyorum?' sorusuyla devam etti genç adam.

Ailem mi? Benden umudunu kesmişti. Arkadaşlarım elbet bir çaresine bakar diye düşünmüş olacak ki hiçbir konuda benimle
fikir alışverişi yapmıyordu. Uzun zamandır kız arkadaşı da olmamıştı. Kendisini ve yaşadıklarını anlatacak kimseyi bulamıyor,
düşüncelerini ve aklından geçenleri hep sineye çekiyor, içine atıyordu.

Sigarasın bittiği fark eder etmez yeni bir sigara yaktı, yerde duran şarap şişesinden bir yudum içti.
Koluyla ağzını silip sigarasını içmeye devam etti.
Arkasında duran koltuğa oturdu, hiçbir şey hissetmiyor, hiçbir şeye odaklanamıyordu.
Kafası karmakarışık şekilde bir yudum daha şarap içti ve ayağa kalktı bir anda sinirle.
Çatıdan sanki tüm şehirdeki insanlara sorar gibi 'Biz niye yaşıyoruz?' diye çığlık attı.

Kendisini yıllardır boşluğun içinde çırpınıyor hissediyordu sadece.
Uyuşturucuyu yeni bırakmıştı oysa, yeni bir gelecek umut edip herşeyden uzaklaşmış sakin bir hayat içinde
düzen kurmaya çalışıyordu.
Ne kadar mücadele etse de geçmişiyle hep yüzleşmek zorundaydı.
Kimseye güvenemiyor, kimseye de güven vermiyordu.

Çatının kenarına oturdu, bacaklarını 7. kattan aşağıya, boşluğa sallandırdı.
Cebinden telefonunu çıkartıp bir şarkı açtı, yerdeki şarap şişesini alıp yudumlamaya başladı.

Peki ne olacak diye düşündü.
'Ne olacak bana böyle? Kimsesiz mi yaşayacağım? Sevgisiz? İmkansız! İnsan nasıl sevgisiz yaşayabilir ki,
bir çiçeği bile sevgiyle sulamazsanız kurur, bir insan nasıl yaşasın sevgisiz? Sevgisiz bir dünya mümkün değil' diye mırıldandı.

İçkisi bitmiş, sigarası sönmüştü. Saçları rüzgarda savruluyor, kafası karışık bir şekilde 7. kattan aşağıya anlamsızca bakıyordu.
En sevdiği şarkının sonuna gelmişti.

Son bir sigara daha yaktı, cebinden çıkarttığı küçük kağıt parçasına bir şeyler karalamaya başladı.
Sigarası bitene kadar bir eliyle saçlarını yolarcasına tutuyor, her sigarayı çekişinde derin bir iç çekiyordu.
Sönen sigarayı boşluktan aşağıya fırlattı, o sigara külünün düşüşünü izledi bir süre.
Ardından elindeki kağıdı şarap şişesinin yanına, yere bıraktı.

Gözlerini yumdu, ve tamamen uyuşmuş vücudunu silkti. Henüz 22 yaşında bir üniversite öğrencisiydi.
Geleceği için planlar yapmak, çalışmak, para kazanmak, bu pis düzene ayak uydurmak yerine o, kendisi 7. kattan aşağıya boşluğa bıraktı.
Kendini aşağıya iterken bile sonunu düşünecek mecali kalmamıştı, süzülerek, bitkinlikle attı kendisini çatı katından.

Arkasında onun için üzüleceğine inanmadığı ailesi, birkaç arkadaşı vardı sadece.
Ve bir kağıt parçasıyla veda etti dünyaya, kağıtta da bir not ile.

''Sevgisiz yaşam, ölümden farksızdır.''

Oğuzcan Korkusuz
Standart Üye / 5 Yazı / 50,1K Okunma

okur, yazar, gereksiz hayal kurar.


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST