Loading

Cumhuriyetin Divası Müzeyyen Senar

Müzeyyen Senar

Cumhuriyet'in divası Müzeyyen Senar aramızdan ayrıları 3 yıl geçti.

Bu sene, 16 Temmuz 1918'de doğan Müzeyyen Senar'ın 100. doğum gününü kutladık. 

Atatürk'e Dolmabahçe Sarayı'nda şarkılar söylemiş, o istedi diye saçlarını kısa kestirmiş ve yıllarca değiştirmemiş, her rakı yudumladığında Ata'sını anan bir Cumhuriyet Kadını Müzeyyen Senar. 

Cumhuriyetin Divası 1918'de Bursa'nın Kemalpaşa ilçesinde doğdu. Babası Mehmet Efendi bir eczanede çalışırken, annesi Zehra Hanım özel günlerde ve aile meclislerinde güzel sesiyle şarkılar söylerdi. Müzeyyen Senar küçük yaşlarından itibaren annesiyle şarkılar söyler ve annesini örnek alırdı. 

Bir gün annesi ile gittikleri bir düğünden sonra Müzeyyen Senar birden kekeme olur. Kekelememek için konuşurken dizlerine vurur Müzeyyen Senar. Öyle ki vurmaktan yara olmuştur dizleri. Birçok doktor, hoca gezmelerine rağmen kekemeliğine bir çare bulamazlar. Sadece şarkı söylerken kekelemez Müzeyyen Senar. Kekemeliği zaman geçtikçe düzelir ancak sinirlendiğinde ve heyecanlandığında tekrardan kekeler. 

Anne ve babası boşanır Müzeyyen Senar'ın daha sonra. Babasında kalır ancak annesinin özlemiyle yanıp tutuşmaktadır. Bir gün babasının cebinden gizlice para alarak İstanbul'a taşınan annesini aramaya gider. İstanbul'a gider ama annesini nasıl bulacağını bilemez. Sirkeci Garı'nda karşılaştığı iyi kalpli gizemli bir kadın onu evine alır ve ertesi gün annesini bulmasını sağlar. Müzeyyen Senar daha sonra bu kadını bulmaya çalışsa da bir türlü başaramamıştır. Hatta ünlü olduktan sonra verdiği ilk konserlerde bu gizemli kadını görme umudu ile şarkı söylemeye başlamadan önce uzunca bir süre hep izleyicileri gözlemiştir. 

İstanbul'a gelen Müzeyyen Senar annesiyle de daha mutludur. Müzik cemiyetlerine kayıt yaptırır ve korolarda şarkı söylemeye başlar. Sesinin gücünün farkına varan hocaları onu tek başına söylemesi için cesaretlendirir ve daha sonra elinden tutarak radyoya götürürler. 14 yaşındadır henüz, mikrofona boyu yetmez ancak ünü boyundan daha hızlı büyür. 1932 yılının sonlarına doğru, henüz 15 yaşında iken 10 parçalık bir taş plak doldurur. (1960 yılına kadar 260 taş plak dolduracaktır.)

Bir gün hocasının da yardımlarıyla Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk'ün huzuruna çıkar. O hikayeyi Müzeyyen Senar şöyle anlatacaktır: 

Ünlü Arap müzisyen Ümmü Gülsüm'ün parçalarını seslendirerek Arap dünyasına da sesini duyurur. Ünü yayıldıkça gazinolarda da söylemeye başlar, Gazinolarda söyledikçe ünü daha da yayılır. Öyle saygı duyulan biri haline gelir ki; Müzeyyen Senar'ın söylediği gazinonun yakınında çalışan taksiciler kornaya dahi basmaya çekinirler. 

Çalkantılı yaşamı ve evliliklerindeki hayal kırıklıklarına rağmen sahneye hiç ara vermeyen Müzeyyen Senar hamileyken dahi sahneden uzak kalamaz. Arka arkaya çıkardığı taş plaklar onun ülke genelinde tanınmasını sağlar. 1970'lerde televizyonun yaygınlaşması ile televizyon programları da yapan Müzeyyen Senar televizyonda da takdirleri toplar. 

1983'te bırakma kararı alır ancak ara ara da olsa sahnelere çıkar. Artık müzeyyen senar yorulmuştur ve yerini gençlere bırakmak istiyordur. 1998 yılında devlet sanatçısı seçilir. 2006 yılında ise son noktayı koyar. 88. yaş günü vesilesiyle 40 kişilik özel bir davetli listesi hazırlatır ve muhteşem bir yaş günü kutlaması ile sahnelere veda eder. 

Sevdiği işi yapan Müzeyyen Senar bizlere de Türk Sanat Müziğini sevdirir. Gidişiyle doldurulamaz bir boşluk bırakır. Cumhuriyetimizin Divası müziğini ve bizleri 8 Şubat 2015'te İzmir'de yalnız bırakmıştır. 

Kendi sesinden bizden Müzeyyen Senar'a gelsin: 

 

Umut Utku TAŞDEMİR
Yönetici / 86 Yazı / 3,7M Okunma

1986 yılında şans eseri il olmuş bir İç Anadolu şehrinde doğdu. Henüz bir yaşındayken ailesinin işi sebebiyle memleketi olarak hissettiği yere, Antalya'ya taşındı. İlk ve orta öğrenimini Antalya'da tamamlamıştır. Üniversite öğrenimini tamamladığı Ankara'da ikamet etmektedir.  En ufak bilgi kırıntısına dahi müthiş bir iştahla saldıracak kadar meraklı yapısı sayesinde ilgi alanı geniş olan yazarımız, özellikle müzik, sinema ve biyoloji konuları ile ilgilidir.  Minnak bir de kızı vardır.

Emre AKKAYA 24 Ağustos 2019 - 17:57:04

Yanıtla

Güzel içerik olmuş, eline sağlık.

Umut Utku TAŞDEMİR 24 Ağustos 2019 - 17:58:37

Yanıtla

Teşekkürler Emre Bey :)


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST