Yapılan bir çalışma otomobillerin ömrünün %95'ini otoparkta bekleyerek geçirdiğini ortaya koyuyor. İster içten yanmalı ister elektrikli olsun otomobiller ile ulaşım aslında en verimsiz ve masraflı ulaşım yöntemidir. Fakat o kadar konforlu ve hayatımızı kolaylaştırıyor ki verimsiz olmasına rağmen yılda yaklaşık 80 milyon otomobil satılıyor. Peki bu verimsizliği azaltmak ve otomobilleri durduğu yerde hem çevreye katkı sağlayacak hem de para kazanarak maliyetlerini azaltacak şekilde kullanma şansımız olsaydı güzel olmaz mıydı? İşte burada çift yönlü şarj istasyonu devreye giriyor. Amerika merkezli elektrikli otomobiller için şarj istasyonu üreticisi Wallbox, "Quasar" isimli bidirectional şarj istasyonu ile elektrikli otomobillere yeni fonksiyonlar kazandırmayı hedefliyor.
Öncelikle iki yönlü (bidirectional) şarj istasyonu nedir ve nasıl çalışır ona bakalım.
Hali hazırda kullanılan tek yönlü (unidirectional) şarj istasyonları, şehir hattından ya da ev üstüne konumlandırılmış güneş panellerinden gelen alternatif akımı (AC), doğru akıma (DC) dönüştürerek elektrikli otomobilleri şarj ediyor. Fakat tam tersi yöndeki elektrik hareketini desteklemiyordu.
Yeni nesil iki yönlü şarj istasyonu ise, gerektiğinde araç içerisindeki bataryadan aldığı DC akımı inverter aracılığı ile AC'ye çevirerek hem ev içindeki elektriğin kullanılmasını sağlıyor hem de gerektiğinde şehir hattına elektrik sağlayarak park halindeyken sahibine para kazandırıyor.
Çift yönlü şarj istasyonları hangi durumda elektrik kaynağı olacak? V2H ve V2G ne demektir?
Bu sistemdeki en önemli nokta elektriğin otomobil bataryasında ne zaman depolanacağı ve ne zaman tekrar kullanıma sunulacağıdır. Dünyanın birçok ülkesinde, elektrik ücretleri tüketim yoğunluğa göre gün içinde değişiklik göstermektedir. Özellikle gündüz elektrik ücretleri gece tarifesine göre çok daha fazladır. Gece, elektrik ücretleri daha uygunken doldurulan otomobil bataryaları, gündüz ev için kullanılarak elektrik faturalarından tasarruf edilmesini sağlayacaktır. Bu şekilde otomobilden eve elektrik sağlanması V2H (vehicle to home) olarak adlandırılmaktadır.
Ayrıca güneş panelleri ile gün ışığında üretilen elektrik, otomobilin bataryasında depolanacak, akşam hava karardıktan sonra da hem ev içerisindeki aydınlatma ve ev aletlerinin elektrik ihtiyacı için kullanılacak hem de fazla üretilmesi durumunda elektrik ücretleri göreceli olarak daha pahalı iken şehir hatlarına elektrik satarak para kazanacaktır. Bu şekilde otomobilden şehir hatlarına elektrik sağlanması da V2G (vehicle to grid) olarak adlandırılmaktadır.
Diğer en önemli nokta ise, doğru planlanmış bir şarj istasyonu altyapısı ile gün içinde değişkenlik gösteren elektrik talebi ülke genelinde dengelenebilecek olmasıdır. Böylelikle maksimum ihtiyaca göre planlanmış kapasite daha stabil talebe göre tekrar revize edilecek ve ülkelerin elektrik altyapı yatırımları daha verimli hale gelecektir. Talebin çok yüksek olduğu aralıkta, kitlesel olarak şarj istasyonuna bağlanmış otomobiller ile şehir hattı desteklenirken, talep düşüşü olduğunda otomobil bataryaları doldurularak talep belirli bir seviyede korunacak ve anlık dalgalanmalar daha verimli kontrol edilecektir.
2016 yılında yayınlanan world electric vehicle journal dergisindeki bir makaleye göre, elektrikli otomobil ile beslenen şehir hatlarından otomobil başına yıllık en az $400 gelir elde edileceğini, frekans dengeleme olarak kullanılması durumunda ise yıllık $5000 kadar kazanılabileceğinin altı çizilmiştir.
Hem ev içi kullanım hem de şehir hattına elektrik satma fonksiyonu düşünüldüğünde, ömrünün büyük bir çoğunluğunu park yerinde geçiren otomobillerin daha verimli kullanılacak olması elektrik dünyasında yeni bir sayfa açmışa benziyor.
Kim bilir, belki bir gün elektrikli otomobiller park halindeyken bitcoin madenciliği yapar, bulut için veri depolayabilir.