- 1. Tarihteki İlk Programcı: Ada Lovelace
- 2. ENIAC 6 ve “Women’s Work”
- 3. İlk E-Kitap Okuyucu: Angela Robles
- 4. İlk Bilgisayar Tabanlı Telefon Santrali: Erna Schneider Hoover
- 5. River Raid: Carol Shaw
- 6. Roberta Williams
- 7. Arm İşlemci Mimarisi: Sophie Wilson
- 8. GPS, GSM, Wi-Fi: Hedy Lamarr
- 9. Liskov Değiştirme Prensibi: Barbara Liskov
- 10. FORMAC & Jean Sammet
- 11. Grace Murray Hopper “Büyükanne COBOL”
- 12. Yazılım Mühendisliği: Margaret Hamilton
- 13. İnternetin Annesi: Radia Perlman
Bilgisayarlar günümüzün olmazsa olmaz cihazları olmuşlardır. Ne kadar dışarıdan bakıldığında bilgisayar mühendisliği erkek mesleği olarak dursa da bilgisayar bilimlerinin ilk adımları kadın akademisyenler tarafından atılmıştır. Fakat 1980’li yıllarda ev bilgisayarlarının erkek çocuklara yönelik pazarlanması sebebiyle kadınların bilgisayar bilimlerinden uzaklaşmasına ve erkeklerin bu alana el atmasına neden olmuştur. Buna rağmen son yıllarda bilgisayar bilimleri üzerinde çalışan kadın sayısı artmaya başlamıştır.
Bu yazıda bilgisayar tarihinde önemli rol oynamış kadınların başarılarını sizlerle paylaşmak istedim.
Tarihteki İlk Programcı: Ada Lovelace
Ünlü İngiliz şair Lord Byron’ın kızı Ada Gordon (kocasının unvanı nedeniyle Lovelace Kontesi)bilgisayar tarihinin ilk öncülerinden kabul edilir. İlk olarak 13 yaşındayken uçan bir makine tasarlamıştır. Matematik ve bilgisayar tarihine geçmesinin nedeni, Babbage’ın “Analitik Makine” adlı ilkel bilgisayarı için yazdığı bir algoritma olmuştur. Analitik Makine hiçbir zaman yapılmadı ama 1940’larda ilk modern bilgisayarın gelişmesine ilham verdi.
Ada, makinenin belli ve sonlu sayıda adımdan oluşan bir plan kullanarak Bernoulli sayılarını nasıl hesaplayabileceğini tarif ediyordu. İşte bu notlar, tarihteki ilk bilgisayar algoritması ve ilk bilgisayar programı olarak kabul edilir. 1843’te yayınladığı bir makalede, böyle bir makinenin uygun programlanması halinde, karmaşık matematik problemlerini çözmek, müzik bestelemek ve grafik çıkarmak için kullanılabileceğini öngördü.
Bugün kullandığımız bilgisayar, tablet, akıllı telefon gibi cihazlara baktığımızda Ada’nın geleceği gördüğünü söylemek çok da yanlış olmaz. Fakat o zamanlar bir kadının kendi adına bir yayım yapması uygun görülmediği için yalnızca adının baş harflerini yazdırdı. Bunun sonucunda, birçok başka bilim kadınının başına gelen onun da başına geldi ve bir matematikçi olarak yaptığı çalışmalar büyük ölçüde unutuldu gitti.
Ada Lovelace bilgisayar dünyası adına ilk meşaleyi yakmıştır. Daha sonra Ada Lovelace’e hitaben 1970 yılında geliştirilen Ada programla diline kendisinin adı verildi. Ayrıca her yıl Ekim ayının ikinci salı günü, Ada Lovelace Günü olarak kutlanmaktadır.
ENIAC 6 ve “Women’s Work”
Modern bilgisayar teknolojisi ilk olarak, İkinci Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkmaya başladı ve o dönem kadınlar bu yeni endüstrinin ön saflarında yer alıyorlardı.
En başta kodlama ve veri yönetimi işleri “women’s work” yani “kadın işi” olarak düşünülüyordu. 1940’ların başında, dünyanın ilk tamamen dijital bilgisayarı olan Electronic Numerical Integrator ve Computer’ı (ENIAC) programlamaları ve onarımları için ABD Ordusu tarafından 6 kadın seçildi.
Bu ekipteki 6 kadın; Frances Snyder Holber, Kathleen Mcnulty, Mauchly Antonelli, Jean Jennings Bartik, Marlyn Wescoff Meltzer, Frances Bilas Spence and Ruth Lichterman Teitelbaum du.
Bu 6 kadının müdürü ise Adele Goldstine isminde bir kadındı ve ENIAC’ın el kitabını bizzat yazdı.
Ne yazık ki ne “ENIAC Kadınları” ne de bu kadınların çalışmaları hak ettikleri değeri bir türlü göremedi. Hatta bu isimler makinenin 50. yılı şerefine düzenlenen etkinliğe davet dahi edilmediler.
İlk E-Kitap Okuyucu: Angela Robles
Tarihteki ilk e-kitap okuyucunun mucidi Angela Robles; İspanyol mucit, öğretmen ve üç çocuk annesi. 1949’da icat ettiği ve patentlediği cihazın çalışır durumda bir örneği İspanya’da Ulusal Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
İlk Bilgisayar Tabanlı Telefon Santrali: Erna Schneider Hoover
Erna, 19 Haziran 1926’da New Jersey’de dünyaya geldi. Dünyadaki ilk bilgisayar tabanlı telefon santrali yazılımının geliştiricisi ve buradaki icadıyla ilk yazılım patentlerinden birinin sahibi olan Erna Schneider Hoover’ın icadı aklına ikinci çocuğunu doğurduktan sonra hastanede yatarken gelmiş. Bu yüzden o sırada çalıştığı Bell Labs’in avukatları patent belgelerini imzalatmak için kendisini doğum izninde ziyaret etmişler.
River Raid: Carol Shaw
Carol Shaw, 1955 yılında Palo Alto’da doğdu. 128-byte’lık hafızada sonsuz büyüklükte harita üreten oyun mimarisinin geliştiricisi Carol Shaw, ürettiği eserin büyük bir teknik başarı olması dışında sonradan koskoca bir Shoot’em Up oyun sınıfının şekillenmesini sağladı. Tarihteki ilk profesyonel kadın video oyun tasarımcısı olarak bilinmektedir. Atari 2600 için yaptığı River Raid oyunu 1 milyondan fazla satmıştır.
Roberta Williams
Roberta Williams, 16 Şubat 1953 yılında Kaniforniya’da doğdu. Adventure oyun dalında ortalığı sarsmış Sierra’nın iki kurucusundan ve kült oyun serisi King’s Quest’in yaratıcısı Roberta Williams, aynı zamanda 1980 yılında Mystery House adında tarihteki ilk grafikli adventure tarzındaki oyunu yaratan kişidir.
Arm İşlemci Mimarisi: Sophie Wilson
Sophie Wilson, 1957 yılında İngilitere’de doğdu. Bugün tüm akıllı telefonlarda ve çok sayıda elektronik cihazda kullanılan Arm işlemci mimarisini tasarlamış, geçmişte de Acorn Bilgisayarları’nın ve efsanevi BBC Basic’in geliştiricisidir.
GPS, GSM, Wi-Fi: Hedy Lamarr
Hedy Lamarr, 9 Kasım 1914 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda dünyaya geldi. Matematik zekası olan Hedy, savunma teknolojileri konusunu sevdi.
Hedy Lamarr'ın ilk hedefi; uzaktan kontrol sağlanabilen torpidoların, düşmanın sinyal karıştırıcıları (jammer) sebebiyle denetiminin kaybedilmesini engellemekti. Torpidoyu yönlendiren radyo frekansı düşman tarafından belirlenirse, sistem elektronik olarak kilitlenir ve kontrol kaybedilirdi. Hedy Lamarr’a göre uzaktan kumandanın telsiz frekans ayarı sürekli olarak değiştirilirse düşmanın müdahale imkânı kalmazdı. Fakat telsiz ve torpido aynı zamanda frekans değiştirmeliydi. Komşusu Antheil, Hedy Lamarr’a bu konuda yardım etti. Çözüm, delikli kağıt rulolara kaydedilmiş olan notalara göre müzik çalmakta olan piyanolardı. Otomatik piyanoların çalışma düzeninden etkilenen Hedy Lamarr ve Antheil, ‘frekans atlamalı yayılı spektrum' teknolojisini daha da ileri boyuta taşıdı. Telsiz vericisi ve torpidoya yerleştirilen ve delikleri aynı olan rulolar, frekansı aynı zamanda değiştirecekti.
Hedy Lamarr ve Antheil'ın oluşturmuş oldukları temelden yararlanılarak, günümüzde milyarlarca insanın kullanmakta olduğu GSM, Wi- Fi ve GPS teknolojileri icat edilmiş oldu. Elektroniğin Öncüleri Vakfı 1997'de Hedy Lamarr'ın bu patentini fark ederek Elektronik Öncüsü Ödülü layık gördü. Hedy Lamarr, bu icatlarından dolayı para kazanamadı. Hedy Lamarr, 2000’de Florida'daki gösterişsiz evinde hayata veda etti.
Liskov Değiştirme Prensibi: Barbara Liskov
Barbara Liskov, 7 Kasım 1939’da Los Angeles’da doğdu. İlk nesneye yönelik programlama dillerinden biri olan Clu’yu geliştiren ama en çok nesneye dayalı programlama programcılarının aşina olduğu Liskov Değiştirme Prensibi ile bilinmektedir.
FORMAC & Jean Sammet
Jean Sammet, 1960’lı yıllarda IBM tarafından bir programlama dili olarak kullanılan ve ayrıca sembolik matematik için kullanılan FORMAC’ı geliştirdi.
Jean, bu hizmetinin daha öncesinde de Sylvania Electric Products’ta çalışırken, Army Signal Corps için yapılan bir bilgisayar olan MOBIDIC için yazılım geliştirmeyi başarmıştı. Jean ayrıca tıpkı Grace Hopper gibi COBOL’un gelişimi için çalışıyordu.
Grace Murray Hopper “Büyükanne COBOL”
Tümamiral Grace Murray Hopper, 9 Aralık 1906’da Newyork’ta doğdu. Bug ve debugging terimlerinin mucidi olan Grace Hopper, bilgisayar programcılığı konusunda bir öncüdür. İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD Donanması ile çalışırken Mark 1 bilgisayarına katkıda bulundu. Grace daha sonra Mark 2 ve Mark 3 bilgisayarlarında çalıştı ve ardından UNIVAC 1 ve 2’nin programlama gelişimini yönetti.
Grace Hopper tarafından yazılan not, “bug” kelimesinin bilgisayar terimleri arasında yer edinmesini sağlamıştır. Hopper ayrıca, 1950 yılında tarihteki ilk derleyiciyi geliştirmiştir. Tarihteki ilk yüksek seviyeli programlama dillerinden Cobol’u geliştiricilerindendir. Kendisinin bunları yapmasından 70 yıl sonra hala program yazarken çıkan bugları debug ettiğimiz, hala yüksek seviyeli dillerde bir şeyler yazıp derlediğimiz hatta bazı yerlerde hala Cobol kullanıldığı düşünülürse bize çok uzun ömürlü bir miras bıraktığını söyleyebiliriz.
Grace’nin üstün hizmetlerinden dolayı kendisine 2016 yılında (ölümünden hemen sonra) dönemin Amerikan Başkanı Obama tarafından Presidential Medal of Freedom (Başkanlık Özgürlük Madalyası) verilmiştir.
Yazılım Mühendisliği: Margaret Hamilton
Yazılım Mühendisliği tabirinin mucidi Margaret Hamilton, 17 Ağustos 1936’da Paoli, Indiana’da dünyaya geldi. 1969 yılında Apollo11 uçuşundaki komut ve ay modüllerini milyon kilometre uzaktaki aya götürüp getiren, 145.000 satır Assembly kodunu hem tasarlamış, hem yazmış, hem yazan ekibi yönetmiştir. Tabi o zamanlar test edecek araçlar yoktu ve kodun tek deneme şansı vardı. Tamamen otomasyon olmasa da en ufak bir hatanın sapıttırabileceği bu kadar hassas bir işi Assembly gibi ilkel bir dilde 1960’ların koşullarında sorunsuz başarıya ulaştırmak gerçekten yazılım tarihindeki en büyük başarılardan olabilir.
Ayrıca bilgisayar bilimlerinde günümüzde pek revaçta olan Asenkron Programlama, Priority Queue, Fault Tolerance konularında da tarihteki ilk modellerini geliştirmiştir. 2016 yılında en ünlü, kadın NASA çalışanlarının legolarının sergilendiği LEGO Ideas’da adına özel lego sergilendi. ABD başkanı Barack Obama tarafından sanat, televizyon, spor ve bilim dünyasından 21 kişiye Özgürlük Madalyası verildi. Bu 21 kişi arasında yazılım dünyasının efsane kadını Margaret Hamilton’da bulunmaktadır.
İnternetin Annesi: Radia Perlman
Radia Perlman, 1985 yılında Ethernet kullanarak çok büyük veri ağları oluşturmayı mümkün kılan Spanning Tree Protocol’ü (STP) keşfetti.
Bu başarısı ile Radia “İnternetin Annesi” olarak adlandırıldı fakat oldukça mütevazı şekilde hiç kimsenin bu sıfatı hak edemeyeceğini söyleyerek böyle adlandırılmayı reddetti.
Gelecekte daha bir çok kadın bilim insanının başarılarını görmeyi diliyorum.