Loading

Bizim Döngüsel Ekonomimiz

Çevrecilerin 3R'si 5R oldu

Dönüşüm ile ilgili bir tasarım

Fikir Turu  22 Temmuz 2022 günlü İnternet sayfasındaki “Döngüsel Ekonomi Nedir/Nasıl Çalışır? Başlıklı yazıda Prof. Dr. Elif NUROĞLU Döngüsel ekonomi için;

 

* Üretim ve tüketim sürecinde mümkün olduğu kadar az kayıp vermeyi,

* Çok şeyi yeniden kullanmayı,

* Atmayı mümkün olduğu kadar çok geciktirmeyi,

* Kaçınılmaz bir şekilde atılacak eşyaları ise yeni bir üretim sürecine dahil etmeyi     

   öngören bir sistemdir; diyor.

 

Ürünün hayat döngüsü atarak bitirilmez; aksine, yeniden hayat kazanması sağlanır; diye ekliyor.

 

 

Döngüsel ekonomi kavramı, hemen her çevrecinin bildiği 3R yerine; 5R kullanılarak (Refuse, reduce, reuse, recycle, rot) sıralaması ile genişletilmiş.

 

Önce 3R’yi anımsayalım: Bir ürün ya da hizmetin kullanım aşamalarında geçerli olan 3 ayrı sürecin İngilizce baş harfleridir 3 R. Çevrecilerin de “abece”sidir.

 

  • Tüketimi ve satın almayı azaltmayı simgeleyen “Reduce”
  • Ürünleri yeni baştan kullanmayı simgeleyen “Reuse”
  • Kullanılamayacakları geri dönüştürmeyi simgeleyen “Recycle”

 

Bu 3R, gereksinimleri karşılayamamış olacak ki; 2R daha ekleyerek bunu 5R şeklinde tanımlar oldular. Eklenen R’lerden biri “Refuse”, öteki de “Rot”.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“Refuse” artık 5’li sıralamanın ilk aşamada yer almakta ve kullanımı azaltmayı değil; ürün çok gerekli değilse hiç satın almamayı, “ alımı reddetmeyi” simgelemektedir.

Sıralamada en sonda yer alan “Rot” ise; atıkların gübreye dönüştürülmesini ve doğaya yararlı olmasını simgelemektedir.

 

Şimdi oluşan bu 5R’yi hepimizin anlayacağı Türkçe ile 5A olarak sıralamaya deneyelim:

 

  • Alma Kardeşim ( Gerekmiyorsa sakın satın alma )
  • Azalt Kardeşim ( Almak zorunda olduklarının sayısını azalt )
  • Aklını çalıştır, bak ne güzel onarmışsın (Yeniden kullanmaya başla)
  • Al bunu da dönüştürmeye koy Kardeşim (Yeniden devreye girsin)
  • Ahan da bunları gübre yap ( Doğada işe yarasın )

 

Prof. Dr. Nuroğlu’nun belirttiğine göre; Kenneth Boulding (1966) tarafından ortaya atılan “uzay gemisi teorisinden” esinlenilmiş bir sistemmiş; döngüsel ekonomi.

 

Bu teoriyi biraz kurcalayayım, birşeyler öğreneyim dedim; ama pek sarmadı beni. Buna karşıt olarak ortaya atılan “Yaşam Sandalı Etiği” ya da “Cankurtaran Etiği” daha anlaşılır bir şey gibi. Anlaşılır; ama pek insanî değil bana göre. Merak edenler için söyleyeyim; Google’da arayıp tıklayınca epey yazı var bu konularda. Kenneth Boulding ve James Garrett Hardin sorgulamanız gerekiyor.

 

Bu yazıya konu olan döngüsel ekonominin ayrıntıları Sayın Elif NUROĞLU hocanın Fikir Turu sayfasındaki makalesinde çok yönlü ve sayısal olarak işlenmiştir. Prof.Dr. NUROĞLU’ya göre; Türkiye koşulları bu sisteme hazır değildir ve geçiş de pek kolay olmayacaktır. Ben de Türk halkının ORTA ve ALT ekonomik kesiminin bu aşamaları, 3R’leri 5R’leri hiç bilmeden, duymadan yıllardır zaten uyguladığı ve uygulayacağı kanısındayım.

 

 

 

 

 

 

 

Sayıları belki azalmıştır; ama eski takım elbisesini “tornistan” yaptırarak oğluna bayramlık diktiren babalar, eski eteğinden kızına fırfırlı elbise çıkartan anneler hâlâ aramızdadır. El emeğinin değer kazanması ve işçiliğin pahalanması nedeniyle bu uygulamalar azalsa bile, bu kültür hâlâ yaşamaktadır aramızda.

 

Bizim aile yapımızda, büyüğün oyuncakları ve giysileri küçüğe kalır, babanın ve annenin giysileri çocuklarda değerlendirilirdi eskiden. Hele okul kitapları!.. Sizin kitaplar alt kattaki komşu çocuğuna verilirken; belki üst kattaki ağabeyin kitapları da size gelirdi. Örneğin ben ortaokula başlarken; yan komşumuz İnci ablanın çöp amacıyla kapıya koyduğu okul çantasını babama onartıp kilit taktırarak, 125 kuruşa pazardan alınan ve kaçıncı el olduğunu bilemediğim ortaokul şapkasına kokart koyup okula gitmiştim.

 

 

  

Büyüyünce çok mu değişiyoruz sanki? Bir örnek daha vererek döngüsel ekonomi

sisteminin canlı mankeni olayım bari:

1969 yılında görev gereği gittiğim Finlandiya’dan dönerken –o zaman 5 yaşında olan - kızıma bir yağmurluk almıştım. Çok cici bir itfaiyeci şapkası olan parlament mavisi üzerine siyah benekli muşambadan yapılmış kullanışlı bir şeydi. Çok severek giydi kızım onu; ama bir iki yıl sonra giysi küçük geldiği için kız kardeşimin çocuklarına verdik. Sıra ile onlar kullandılar, sapasağlam kaldığından – inanmayacaksınız belki –ondan sonra tam 14 çocuk, daha doğrusu anababa da tattı o güzelliği. O arada minicik bir onarım yapılmış olarak kızıma geri döndü o yağmurluk. Bugün 27 yaşında olan torunum da –döngü içine girdiğinden  - tadına bakmıştı o yağmurluğun. Döngüsel sistem uygulayıcılarına ayıp olur düşüncesiyle kimselere yağmurluk veresimiz yok artık. Belki torunumun çocuğu da kullanır, kimbillir? Döngümüzün çapı hayli geniş olmuş şimdi fark ediyorum.

 

Bu döngü işinin kıralını “emekliler” bilir ve uygular güzel yurdumuzda. Maaşların internet hesaplarına aktarılmasından önceki günlerde, banka önündeki kuyruklar bugünkünden çok uzun olurdu. Sıramı beklerken gözlem yapardım. Örneğin bir iki kişi ötemde birinin spor ayakkabıları dikkatimi çekerdi. Kişi hareket ettikçe topuklarda ışıklar yanıp sönerdi. O yaşta bir emeklinin o ışıklı spor ayakkabıyı seçmesi düşünülemeyeceğine  – ışıkları nedeniyle oğlundan ya da kızından kalamayacağına göre de torununun eskisi olduğunu anlardım. Bir başka gün başka bir emekliye rastlardım yine maaş kuyruğunda. Afili bir mont sırtında, mısır püskülü gibi kovboy saçakları omuzlardan dökülüyor, başında bir spor şapka, giyim çok genç ama yürüyüş 80 yaş üstü…

 

Toplumdaki bu uygulamalar, bizim halkımızın döngüsel ekonomiyi zaten yaşamakta olduğunu göstermiyor mu size? Biz her şeye her zaman hazırız.

Yeter ki bu işleri kural koyarak yaptırmasınlar bize. O zaman tepemiz atar, kural falan dinlemeyiz. Biz kendi işimizi kendimiz yapmalıyız. Planlama yapma, yasaya bağlama ve benzeri yaptırımlar açmaz biz! Püsküllü montu şu zamanlarda giyeceksiniz deyip de çıldırtmayın insanı. Biz emekliler –her şeyi bildiğimiz gibi- döngüsel ekonomideki yer ve sıramızı da kendimiz bilir ve uygularız!

 

Konuyu biraz yumuşatarak anlaşılır kılmak için verilen bu örnekleri hoş karşılayan lütfen. Ben gerçekçi bir bakışla Türk halkının çok sert olmayan kurallarla donatılmış bir Döngüsel Ekonomi eyleminde başarılı olabileceği kanısını taşıyorum; o kadar. Bu konuda Sayın hocam Elif NUROĞLU kadar karamsar değilim.

Yalçın Anıl
Standart Üye / 18 Yazı / 75,5K Okunma

1938 Samsun doğumlu Orman Y.Müh. Emekli


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST